Примери за използване на Oturacaksın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yani sadece dışarıda oturacaksın?
Uzun bir süre burada oturacaksın.
Hayır, oturacaksın.
Burada oturacaksın.
Daha ne kadar oturacaksın burada?
Eğer sıçamazsam, ben eski günleri hatırlarken sen de burada oturacaksın.
Iraka giderken uçakta 18 saat boyunca oturacaksın.
Sen sadece bu sandalyede oturacaksın, diğer herşeyle ben ilgileneceğim.
Yine buralarda mı oturacaksın, Steve?
Ben… burada oturacaksın ve o kahveyi bitireceksin.
Sen odanın bir köşesinde oturacaksın, ben diğer köşesinde.
Hayır, burada oturacaksın ve ben senin fişlerinle uğraşırken beni izleyeceksin.
Bak, oturacaksın. Bir numaralı düğmeye basacaksın. Koltuk fırlayacak ve dublör kız fırlayacak!
Sen de mi burada oturacaksın artık?
Tam buraya oturacaksın.
Oraya, kapının karşısına, sırtını duvara yaslayıp oturacaksın.
Sen burada, Carrickin hemen yanında oturacaksın tatlım.
Çok garip. Oturacaksın.
Şimdi suratını asıp hayal kırıklığına uğramışsın gibi oturacaksın.
Arka koltuğa mı oturacaksın?