Примери за използване на Parçadan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Parçadan daha kötü yani.
Oluşturduğum her bir çalışma 3 parçadan oluşmaktadır.
Eğitici papatya 22 parçadan oluşmaktadır….
Dört parçadan birini yiyip sonra da diğer bir dörtte birlik parçayı yedim Yani dörtte ikilik parçayı yemiş oldum
Ve öğrendik ki bizim sentezlediğimiz 100.000 baz çiftinde her 11 parçadan 10u tamamen doğruydu
sarsılmaz bir elden hastalıklı parçadan kurtulması isteniyor.
Eğer hediyeyi paketlemek için üç parçadan fazla bant kullanıyorsan, yanlış yapıyorsundur.
Bir üçgen, bir düz çizgide yatmayan üç noktadan ve bu noktaları birleştiren üç parçadan oluşan geometrik bir şekildir.
elektronik yapısı ise 8,500 parçadan yapılmıştır.
Dünyadan bir milyar kilometre uzaklıkta, güneş ışığında parlayan ve milyarlarca parçadan oluşan harika saf su buzları.
Krizaliti içinde bulduğumuz kasa Japon gemisi Miyazakinin üstüne kayıtlı iki parçadan birisiymiş. Hokkaidodan gelmiş.
Şimdi bir mimar olarak, parçadan bütüne ilişkisi şu an için tek düşündüğüm şey,
Üç parçadan oluşan takım elbiseler giyer;
Bu parça bir pençenin başparmağı. Burada, bulunmasından bir dakika sonra görüyorsunuz.
Onların birer parçasıyız ve kendimizi onlardan kur tarmamız mümkün değil.
O parçasını öldürmeye çalışıyordu ve ben bunu anlayamadım.
Belki o bir komplonun parçasıydı ve bu yüzden kimliği yok.
Hatta üç eşit parçaya bölüneceği yerde onun iradesini kurdu.
Bu şifrenin öteki iki parçası Vallejo Timesın ve S.F. Examinerın yazı işleri müdürlerine gönderiliyor.
Uyumlu bir milletin parçasıyız biz Yaramaz oğlanlar.