PARÇALAR - превод на Български

части
parçaları
kısımları
bölümleri
bölüm
birimler
bölgeleri
kuvvetler
birlikleri
bölümler
kısımlar
парчета
parçaları
dilim
dilimleri
kırıntıları
dilimler
частици
parçacıklar
partikülleri
tanecikleri
zerrecikleri
компоненти
bileşenleri
parçaları
bileşen
предмети
nesneler
eşyalar
objeleri
şeyler
konular
öğeleri
cisimleri
parçalar
dersler
късчета
parçaları
kırıntılar
shard
елементи
elementler
unsurları
öğeleri
elemanları
parçaları
maddeleri
ögeler
bileşenleri
отломки
enkaz
parçaları
kalıntılar
moloz
döküntüler
творби
eserleri
çalışmaları
i̇şleri
eserin
parçalar
сегменти

Примери за използване на Parçalar на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Üzerinden mikroskobik parçalar kazımayı başardık ve test ettik, ve.
Ами опитахме се да изстържем малко микроскопични фрагменти от обвивката и да направим някои тестове, и.
Bunlar sıradan parçalar değildir.
Това не са обикновени частици.
Katilimiz insanların yüzlerinden parçalar çalıyor dedi.
Каза, че нашият убиец краде части от лицата на хората.
Yani bu parçalar var mı?
Казвате ми че тези парчета съществуват?
Hala parçalar buluyor musunuz?
Все още намирате отломки, нали?
Bu genetik parçalar ve Teğmen Kimin DNAsı karşılaştırıldığında kendisi çok açık bir şekilde, Taresyan.
Тези генетични фрагменти в ДНК на мичман Ким са определено тарезиански.
Parçalar için kazı yaparken, ününü gömmemeye dikkat et.
Като копаете за предмети, гледайте да не заровите репутацията си.
Kendi gezegeninden radyoaktif parçalar.
Радиоактивни частици от неговата планета.
Biliyorum bu şey… -Muhteşem bir krom ve çelik parçalar.
Знам място, където има чудесни хромови и стоманени елементи.
Kalıntılarını yaktılar. Ama tüm parçalar yok edilemedi.
Затова изгорили останките й, но не всички части можели да бъдат разрушени.
Tüm bu parçalar, anılar.
Всички тези парчета, спомени.
Parçalar düşüyor!
Падащи отломки!
Senin yaptığın başka parçalar da var mı görmek istiyorum.
Искам да видя дали има други творби.
Ardından inşa edilen makine küçük, küçük parçalar birlikte hareket ediyor.
След това, те строят машини, с които разбиват тези малки частици.
Bu zamana kadar sadece ufak parçalar duymuştu.
До този момент беше чувал само фрагменти.
Bunun için çok özel parçalar tasarlıyoruz.
Ние създадохме уникални елементи в това.
Times Meydanında bulunduğundan beri seni izliyorduk ama bazı parçalar eksik.
Наблюдаваме те откакто беше открита на Таймс скуеър, но ни липсват някои части.
Elinde gerçekten harika parçalar var.
Имаш чудесни предмети.
Ve hala eksik parçalar var.
И ни липсват още парчета.
Tüm parçalar satın alınabiliniyor.
Всичките творби могат да бъдат закупени.
Резултати: 552, Време: 0.0743

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български