Примери за използване на Paylaşan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Mahrumiyet tecrübelerini paylaşan kadınlar gibiyiz.
Benzer düşünceyi paylaşan bireylerin fikirlerini özgürce tartıştığı bir yer.
Theresa ile şarabı paylaşan Dennyymiş.
Ben hayatımı kuryelik yapmak için riske atmam özellikle de, riski paylaşan birileri yoksa.
Dünyanın her yanında tecrübelerini paylaşan iyi insanlar bulunmaktdır.
Portnowun fantazilerini paylaşan bankacı.
Verme ve paylaşma kapasitenizi keşfetmek için veren ve paylaşan kişi olmalısınız.
Sizinle benzer değerleri ve hedefleri paylaşan bir topluluğa katılıyorsunuz.
Hayatımın en mutlu anını benimle paylaşan sevgili Young-jaeme.
Morgan, eserini benimle bu şekilde paylaşan tek yazı ustası değildi.
Yaşında hala kıyafetlerimizi ve bir kediyi paylaşan yaşlılar mı olacağız?
İdeoloji ve etnik köken, ganimeti paylaşan yerel siyasilere engel teşkil etmiyor.
Bir sürü güzel kadın sana tapan ve aşkı seninle paylaşan.
Kampanyamız, internet üzerinde benzer hikâyeler paylaşan kazazedelerin seslerini yükseltti.
Archie, yapılacaklar listesinin fotoğraflarını arkadaşlık sitesinde paylaşan telefonlara ait numaraları buldu.
Ben biliyorum, bu tuhaf ve dış aşkım paylaşan sevgili Watson,
Görevimiz, dünyanın her köşesinde bu değerleri paylaşan ve daha iyi bir dünya için mücadele eden insanlara ulaşmak.
Danimarka ve dokuzuncu sırayı paylaşan Avustralya, Yeni Zelanda
Lichev ve aynı görüşü paylaşan diğerleri, kirliliğin nehre ulaşmadan önce son derece seyrelmiş olacağını savunuyorlar.
Paraguay ile 80. liği paylaşan Bulgaristan ve Sırbistan izliyor.