Примери за използване на Sadaka на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir oğlun babasıyla ilgilenmesi ne zaman sadaka oldu?
Sadaka için gelmedim.
Hayır, bu sadaka değil.
Sızdıran bir dairede yaşıyorum ve kardeşimden sadaka alıyorum.
Dostlarım, sizi takdir ediyorum, ama sadaka kabul edemem.
Benim şehrimde, müzisyenlere sadaka veririz.
İki gün önce Richie geldi, sadaka dileniyordu.
Bay Durant, sizden sadaka alamam.
Bağışlanmayı istiyorsan, bir rahibe git ya da fakirlere sadaka ver.
Bol sadaka vermeyi, cömertliği ve ikram.
Harika bir şey, sadaka!
Ben sadaka kurumu değilim.
Hayır, sadaka istemiyorum.- Bir şey yapmam gerek.
Sadaka gibi vermesinden bahsederken, nerede.
Bana sadaka mı veriyorsun?
Bu sadaka değil. İlk maaş çekin.
Ondan sadaka istemiyorsun, Danny.
Kirstenden sadaka mı istedin?
Sadaka ve fitre dediler; verdiler….
Yani sadaka değil mi?