SANDI - превод на Български

мислеше
düşündü
sandın
düşünüyordu
sanıyordu
düşünürdü
mi sanıyordun
mi sanıyorsun
mı sanıyordun
aklından
düşünce
смяташ
düşünüyorsun
sence
sanıyorsun
planlıyorsun
mı düşünüyorsun
mi düşünüyorsun
düşünüyor musun
mi sanıyorsun
düşünürsen
mı sanıyorsun
мисли
düşünüyor
sanıyor
düşünceler
düşünür
düşünce
bence
zihin
mi düşünüyor
мислеха
düşündüler
sandılar
düşünüyordu
sanıyordu
düşünürdü
sanıyorlardı
zannettiler
sanan
мислят
düşünüyor
sanıyorlar
düşünür
bence
düşüncelerini
той помислил
sandı

Примери за използване на Sandı на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Partideki herkes beni narkotikten sandı.
Всички на рейв партито ме мислеха за наркоман.
Kung Lao, Daahraanı Kitananın öldürdüğünü sandı, şimdi onu avlamaya çalışıyor.
Кунг Лао мисли, че Китана е убила стареца. Сега, той я преследва.
Doktor bir hata yaptı ve Peterın senin baban olduğunu sandı.
Докторът се обърка. Мислеше, че Питър е твой баща.
Bayan Brennan da onu gördü, ya da konuştu, hatta onu ben sandı.
Мисис Бренън я е видяла, и мисли, че тя съм аз.
Çocuklar deli olduğumu sandı.
Децата мислеха, че съм луда.
Beni içeriye almayarak seni bulamayacağımı mı sandı?
Мислеше, че няма да те открия, щом си мълчи?
İlk zamanlar herkes süper kahramana dönüşeceğini sandı.
В началото всички мислеха, че ще станем супергерои.
Başka biri var sandı.
Мисли, че имам друг.
Herkes dalga geçtiğimi sandı.
Хората мислеха, че се шегувам.
O Japon iş adamı beni fahişe sandı!
Този японски бизнесмен мисли, че съм проститутка!
Büyük ihtimalle seni bir terörist sandı.
Вероятно те мисли за терорист.
Tasarım bölümünü bıraktığım için ailem delirdiğimi sandı.
Родителите ме мислеха за луда, когато смених дизайна за това.
Bu adamlar bir şey bildiğimizi sandı.
Тези мъже мислеха, че знаем нещо.
O da dünyadaki son iyi kızı bulduğunu sandı. Aman Tanrım!
А той си мисли, че е открил последното сладко момече!
Enayiler yardım edeceğimizi sandı.
Мислеха, че ще им помогнем.
Stefan bana bir seçme şansı sunduğunu sandı.
Стефан мисли, че ми е дал избор.
İnsanlar beni hayalet sandı.
Всички ме мислеха за призрак.
Başladın düşünmeye, kırpmaya gözlerini** ona göz kırpıyorsun sandı, nedimelerden biri*.
Замисляш се и започваш да мигаш. Шаферката мисли, че й намигаш.
İnsanlar, dünyayı değiştirebileceğimi sandı.
Хората мислеха, че мога да променя света.
Beni de öğrenci sandı herhalde.
Сигурно мисли, че съм студентка тук.
Резултати: 260, Време: 0.0736

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български