Примери за използване на Sedye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çavuş, binbaşι için sedye getir.
Mills, sedye lazım.
Şimdi herkes birer sedye bulsun.
Birkaç sedye ve sıhhiyeciyi bul.
Sedye geliyor, çekilin.
Gloria, sedye transferlerinden uzak durmanı istiyorum.
Sedye getireceğim.
Buraya sedye lazım!
Siz, sedye taşıyıcılar niye oturuyorsunuz?
Sedye görevlisi!
Sedye dışında bir ambulansta bulunan her şeye sahip.
Sedye istediler.
Birazdan senin de sedye taşıyıcısına ihtiyacın olacak.
Larry, sedye lazım.
Ameliyathaneyi hazırlayın, sedye getirin.
Dikkat edin sedye geliyor.
Elimizde silahımız olması gerekirken sedye var.
Albert, sen ve Bay Gaffney sedye bulma işine tahsis edildiniz.
Hastanenin bu kısmında nerdeyse hiç sedye görmezsin. Tüm laboratuvarlar buradadır
Yorgunsun, streslisin ve eğer gidip biraz dinlenmezsen sedye üzerinde dışarı çıkarmak zorunda kalacaklar seni.