Примери за използване на Senin ofisin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Senin ofisin nesi var?
Burası senin ofisin olacak.
Burası artık senin ofisin.
Hayır, orası senin ofisin.
Burası da senin ofisin.
Yani burası şu an senin ofisin.
Burası senin ofisin değil, tıpkı bir gece karına bir tabak söğüş
Biliyorsun hani odanın salon olacağına ve hangi odanın senin ofisin olcağına karar'' vermemiz'' gerekiyor.
Hayır, hayır, bu senin ofisin değil, Ve aptal bir bant parçasıylada da senin ofisin haline gelmez!
geldiği ilk yer burası, senin ofisin.
Orada bacakların havada konuştuğunu gördüğüm zaman senin ofisin olduğunu düşündüm.
Senin ofisinin bu binada olduğunu hep unutuyorum.
Aslında senin ofisinin helaya en yakın ofis olduğunu söylediler.
Bu da senin ofisinde daha uzun kalması demek.
Senin ofisinde olduğum için özür dilerim ama benim kanepe berbat.
İlaçları senin ofisinde, hatta masanda almış.
Bunu dün senin ofisinde buldum.
Tamam Bob Saget senin ofisinde sevişmek istiyor.
Ben senin ofisine geldim, sen de benimkine mi geliyorsun?