SORUNUNUN - превод на Български

проблемът
problem
sıkıntı
sorun
sorunum
meselesi
derdin
bir mesele
въпросът
konu
ilgili
cevap
soru
soruyu
meselesi
bir mesele
alakalı
sorunudur
беда
trubel
sıkıntı
sorunu
bela
sorununu
başı belaya
başı derde
tehlike
musibet
проблем
problem
sıkıntı
sorun
sorunum
meselesi
derdin
bir mesele
проблема
problem
sıkıntı
sorun
sorunum
meselesi
derdin
bir mesele
проблеми
problem
sıkıntı
sorun
sorunum
meselesi
derdin
bir mesele
въпрос
konu
ilgili
cevap
soru
soruyu
meselesi
bir mesele
alakalı
sorunudur

Примери за използване на Sorununun на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Akciğer sorununun akciğerle ilgisi yok.
Проблемът с белия дроб няма общо с дроба.
Humanichler, melez sorununun en iyi çözümü.
Хюманиците са последното решение на въпроса за хибридите.
Tulip sorununun icabına baktım.
Погрижих се за проблема с Тулип.
Kim olduğunu ve sorununun ne olduğunu bilmiyoruz.
Дойде жена с проблем- не знаем коя е, нито какъв е проблемът..
Facebooktaki erişim sorununun nedeni belli oldu.
Неясни са причините за проблемите с"Фейсбук".
Lütfen bana onun sorununun ne olduğunu söyleyin?
Ще ми кажете ли какво не е наред с нея?
Kabul edeceksin çünkü sorununun tek çözümünü teklif ediyoruz.
Ще се съгласите, защото предлагаме единственото решение на проблема Ви.
Sorununun ne olduğuna bağlı bu.
Зависи какво не ти е наред.
Onun sorununun ne olduğunu biliyorum.
Че знам какво не е наред.
Sorununun ne olduğu öğrenmek için hemen bir doktor bulmalıyız.
Трябва ни доктор, за да разбере какво ти е.
Bence Rustın sorununun bir parçası da bazı şeylere ihtiyacı olduğunu kabul edememesiydi.
Част от проблема на Ръст беше, че имаше потребности, които обаче не си признаваше.
Ve sorununun bir parçası.
И той е част от проблема.
Enerji kullanımı, bu sorununun en önemli nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Енергийното потребление се смята от мнозина за главна причина за проблема.
Ablanın uyuşturucu sorununun sorumlusu ben miyim?
Аз съм виновен за проблемите на сестра ти с наркотиците?
Senin sorununun ne olduğunu söylemen gereken kısımdayız.
Това е частта, в която казваш какво не е наред при теб.
Bu sorun Ortadoğu sorununun sadece küçük bir parçasıdır.
Но Северна Корея е само малка част от проблема.
Sorununun Havendaki herkesi öldürmesine engel olmak için 12 saatten daha az bir süremiz var.
Имаме по-малко от 12 часа преди Бедата ти да убие всички е Хейвън.
Sorununun ne olduğu konusunda haklıysak tabii.
Ако сме прави за това какво не му е наред.
Ayrıca, sen Malezyanın sorununun bir parçasısın.
И кажете после, че сте съпричастен към проблемите на Малайзия.
Bütün bu şeyler nüfüs fazlalığı sorununun büyümesine yol açıyor.
Всички тези неща спомагат за проблема с пренаселването.
Резултати: 245, Време: 0.0754

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български