Примери за използване на Suçlu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Siyasi suçlu. -Evet.
Bence suçlu değil.
Suçlu psikologuyum.
Bir de suçlu siz olursunuz.
Kruger kendini suçlu hissetmiyor musun?
Suçlu bulunacağını düşünmeyen biri ipleri kendi eline almak isteyebilir.
Bu gece Jillin başına gelenleri öğrendiğinde kendini suçlu hissedersin umarım.
Jimmynin babasının bir suçlu annesinin de fahişe olduğunu mu iddia ediyorsunuz?
Ayrıca sizin, meşhur suçlu Şeytanın Fahişesi olduğunuz yönünde.
Baba, senin ıslah olmuş suçlu arkadaşların… Noeli gerçek yapmaz.
Ben suçlu değilim, Bay Vail.
Suçlu, kurbanlarını öldürmek uğruna kendi ölümünü göze alan biri olabilir.
Suçlu görünüyorsun, McCoy.
Bütün bunlar, suçlu bulunmuş bir katili hapishaneden çıkarmak adına yapılıyor.
Babasına ben ve Alice hakkında söyledikleri için kendini suçlu hissediyordu.
Ya da bir suçlu ve iri cüsseli sevgilisi gibi.
Ben suçlu değilim Brad!
Suçlu olmadığımı söyleyecek misiniz?
Suçlu neden hapi̇shaneye düşmüş?
Suçlu birinin son isteği.