Примери за използване на Takıma на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sam takıma mı katıldı?
Artık asla takıma giremeyeceğim!
Takıma ihtiyacım yok, Anacleto.
Sonra telefon çaldı ve bana takıma alındığımı söylediler.
Takıma bile alabilirim seni. Ama sen
Bayan Lewis takıma üstdüzey yönetici olarak atandı.
Ama senin için bu kadar önemliyse, takıma girmenin bir yolunu bulursun.
Onu takıma alamam, efendim!
Takıma hoş geldiniz.
Eğer bir yöneticiyi takıma koyarsanız, anlamlı derecede daha iyi oluyorlar.
Takıma bir Kırmızı Fenerin katılmasını dert etmiyorum. Ama kötümserliğe tahammül edemem.
Latin olduğu için takıma girdi.
Memnun oldum. Bayan Lewis takıma üstdüzey yönetici olarak atandı.
Evet, evet, tabii ki. Takıma hoş geldin.
Sırf bir bilmece çözmeleri, takıma katılmaya uygunlar demek değil.
Hapishanede çalışan birisini takıma almamız gerekiyor.
Şu takıma bak be.
Sana bulduğum takıma bayılacaksın.
Takıma katılıyorum ve bu şeyi kazanıyoruz.
Ikimizde biliyoruz ki takıma checkup yapmaya gelmedim.