Примери за използване на Tayin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Her okula da bir polis tayin edeceğiz.
Jeanine, beni tayin ettiler.
Cumhurbaşkanı, bir veya daha fazla başkan yardımcısı tayin edebilir.
kaderi orada tayin edilecek.
Ama o kendi kaderini kendisi tayin etmeyi seviyor.
Bütün bunlardan dolayı ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkını ilan ederler.
Ben çocukken rahip 7-8 yılda tayin olurdu.
Hiç kimse kaderimi tayin edemez.
Adım Kannami. Buraya daha bugün tayin oldum.
Buraya yeni tayin oldum.
Ne istiyorsun? Tayin mi?
Atılganda boş bir pozisyon olduğunu öğrendi, ve tayin istedi.
Teğmen Scottın avukatı tayin ediyorum.
Akıbetini keşişler tayin edecek.
Bu nedenle, bütün ülkelerin Sosyal-Demokrasisi ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını ilan ediyor.
Avrupanın geleceği biz olmadan tayin edilemez.
Kendi kendini tayin etmiş.
Yardımcı. Kocanız beni yeni rütbeye tayin edene kadar.
Yüzbaşı Treville dilerse başka bir şampiyon tayin edebilir.
Brown, kaderini tayin et.