Примери за използване на Tehlikeyi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada amaç tehlikeyi olmadan önce görmek.
Wickham içinde olduğu karmaşadan bana ilk bahsettiğinde tehlikeyi hemen gördüm.
Tehlikeyi durdurmaya.
Bazı kadınlar tehlikeyi çekici bulurlar.
Yabancılar tehlikeyi görüyor.
Çünkü kendisi için en büyük tehlikeyi alışkanlıkla transa girmek olarak görüyordu.
Zeek yanlız olarak tehlikeyi değerlendirelim.
Lütfen tehlikeyi tanımlayın.
Yani, tehlikeyi ilk elden gördün.
Tehlikeyi seven kişilere deniyor, ve ölüme karşı gülebilenlere-- Ha-Ha-Ha.
Önce tehlikeyi ortadan kaldıracağız ondan sonra Başkan Clarkı ortadan kaldıracağız.
Bu tehlikeyi göze almaya razıyım.
Tehlikeyi seviyorsun, değil mi?
Bu tehlikeyi bertaraf etmenin en barışçıl yolu.
Yani, basitçe, tehlikeyi seviyorsanız, sigarayı seviyorsunuz.
Alıcılar tehlikeyi fark edince, savunma sistemleri bizi korumak için warp motorlarını devreye soktu.
Bu durum, ahlaki tehlikeyi arttırır.
Tehlikeyi sevmem.
Tehlikeyi gorebiliyorsun.
Ada birçok tehlikeyi içinde barındırıyordu.