Примери за използване на Tepesini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Avusturalyalılar ve Hintliler 971 Tepesini alacaklar.
O, herkesi toplamadan önce gidip tepesini attır.
Bu sabah tepesini attırdım.
Şimdi başparmağımı poposuna sokacağım, bu onun tepesini attıracaktır!
Önce dağın tepesini havaya uçuruyorlar ve sonra
Çalıştırmak için tepesini döndürün havuzun ortasına yerleştirin
Benimle Kübada savaşmış iki Gönüllü Süvari Alayı üyesi Clayton ve Matthews…'' San Juan Tepesini hatırlayın.
BHli bilim adamları hükümetin Osmanagiçe verdiği Visocica Dağının tepesini kazma iznini iptal etmesini talep ettiler.
Şemer adlı birinden Samiriye Tepesini iki talant gümüşe satın alıp üstüne bir kent yaptırdı.
Dağların tepesini kesip atabiliriz ve bir şehri gömmek için yeterince büyük bir çukur kazabiliriz.
Nurmolu çocuklar sabahleyin saldırıp Manastır Tepesini alacaklarmış.
Bu tepeyi tutmak hayati önem taşıyor.
Tepe şurası. Şurası nehir.
Hep tepenin öbür tarafını görmek isteyen adam'' demiyor.
O köpeğin motosikletin tepesinde ne işi var?
Üzerinde kurulduğu tepeden bu ismi almıştır.
Bu tepeleri daha da kana bularsak, elimize ne geçer?
Tepedeki çamurda bulunan ayak izleriyle kulübedeki izleri eşleştirmiş.
Bu tepelerin etrafından dönmek… kıyıdaki şu ormandan geçmek gerekecek… ve orada.
O tepe şimdi bize ait.