Примери за използване на Tunç на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve sanma ki Tunç farketmedi.
Yeşil bir şey. Bakır yeşili… Oksitlenmiş tunç.
Okan Tunçun gizli mekanını bulmamın tek yolu Tunç Holding.
Tepedeki ilk yerleşim Tunç Çağına aittir.
Biraz da tunç.
Bir cinayet kurbanında tunç izleri bulduk.
gümüş, tunç;
En eski tarihi tabakalar, yeni taş, tunç ve demir çağlarından olmakla beraber Traklar,
Tunç Devrinin son döneminde
Her bir ayaklığın dört tunç tekerleği ve dingilleri vardı.
Tunç Devrinde yaşayanlar… bereketli topraklar sayesinde…-… şu anın Londrası-.
Evet sayın seyirciler bugün bombalanan Tunç Holdingin yönetim kurulu başkanı Okan Tunç, şimdi basın mensuplarının karşısına çıkıyor.
Hiram her birinin yüksekliği on sekiz arşın ve çevresi on iki arşın olan iki tunç sütun döktü.
Kapı sürgülerin demir ve tunç olacak Ve gücün yaşamın boyunca sürecektir.››.
Eski Ahit adıyla bilinen barbar bir Tunç Çağı metninden üç insanlık karşıtı din gelişmiştir: Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam.
Tunç bununla birlikte, yargı reformlarının muhalefetin karşı olmasına rağmen gelecekte
Mallarına karşılık Sana köle ve tunç kaplar verdiler.
Frampton, Tunç Devri hazinesinin ya da belki atık yok etme bölgesinin üstüne, gökdelenler dikmek istiyor.
Başına tunç miğfer takmış, pullu bir zırh kuşanmıştı. Tunç zırhın ağırlığı beş bin şekeldi.
Hur oğlu Uri oğlu Besalelin yaptığı tunç sunağı da Givonda RABbin Konutunun önüne yerleştirmişti.