Примери за използване на Tutuklanıyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Güzel, ikisi de tutuklanıyor ya da tutuklanacak. .
Kimi taş attığı için tutuklanıyor.
Kızınız sahtecilik ve tehlike oluşturma suçlarından tutuklanıyor, efendim.
Kralın emriyle bütün âsiler tutuklanıyor.
dayak yiyor ya da tutuklanıyor?
Ne için tutuklanıyor?
Bon Tempsdeki herkes ne yaptıklarını bilmemelerine rağmen tutuklanıyor.
kasabalılar onu kovuyor ya da serserilikten tutuklanıyor.
Hapishaneden çıkan her 10 kişinin yaklaşık 7si yeniden tutuklanıyor sabit bir suç işleme ve hapse atılma döngüsü var.
çıkarmak… isteyen vatandaşlar ve gazeteciler… taciz ediliyor ve tutuklanıyor… ve bazıları bunu yapabilmek için hayatlarını riske atıyorlar.
Bu insanlardan bazıları sadece Liber8in bir konuda haklı olabileceği yanlış bir web sitesine veya e-maile göz attıkları için tutuklanıyor.
her gün 19 bin kişi tutuklanıyor. İkimiz
Arkadaşın, okulda uyuşturucu sattığı için tutuklanıyor, ve senin tüm söylediğin'' olabilir'' mi?
Bununla da kalınmıyor, Amerikanın isteǧi üzerine telekom şirketi Huaweiin finans müdürü Kanadada tutuklanıyor.
Manhattanı yakıp kül eden kundakçı yetmiyormuş gibi en iyi iki dedektifim bir yargıcı dövüp tutuklanıyor mu?
soruşturmaya alınıyor, tutuklanıyor ve hapse atılıyor.
Eğer tutuklanırsa, bunu elinden alırlar.
Annem tutuklanırsa ne olacak?
Tutuklanırsa, benim adımı vereceğini söylüyor.
Tutuklanırsa kefaletle çıkarmak için Pensilvanyaya mı gideceğiz?