Примери за използване на Uçtu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Seninle konuşmak için buraya kadar uçtu.
Ellerimi tutuyordu. Sonra kapı uçtu ve o gitti.
Ve o en son ne zaman sizinle uçtu?
Siz gezegen dışındayken, bir Wraith dartı şehrin üzerinde uçtu.
Ve bir süre, Charlie Brown uçtu.
O bir prova için Kaliforniyaya uçtu.
Akbaba kümesten uçtu.
Bu uçtu ama ha?
Atı istediğimi düşündüm ve o da elime uçtu.
Uçak havalandı, boydan boya düz uçtu, tekrar yere indi.
Pencereden dışarı uçtu.
Bir serçe ağacın meyvesini yediğinde, babası kuşlarla uçtu.
Uzakta pencere, flash gibi uçtu.
Kaskı taktı. Ve uçtu.
Pencereden dışarıya uçtu.
saat gibi dakika uçtu yükseltmek.
Pencereye doğru uçtu, içeri girmeye çalıştı.
Brezilya devlet başkanı… papalığa daha yakın olmak için İtalyaya uçtu.
Binbaşı Gagarin Aya uçtu!
Dorothy gerçekten uçtu.