Примери за използване на Unuttuğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tanrının unuttuğu o deliğe girmediğini görmek ne kadar harika anlatamam.
Tanrının bile unuttuğu bu büfede ölüp gideceğim.
Hesabı bile bile mi, yoksa unuttuğu için mi ödemedi?
Tanrının unuttuğu köyünden daha eğlenceli olduğuna eminim.
Tanrının unuttuğu o çölde ne yapacağım ben?
O elmas, benim bu Tanrının unuttuğu kıtadan çıkış biletim.
Orada Chiananın bize söylemeyi unuttuğu düşmanları bekliyor.
Tanrının unuttuğu yerde Almanlara ne zarar gelebilir ki?
Tanrının unuttuğu bu ülkede var mıdır ondan?
Bir pankart ve Troyun unuttuğu gazozlarla mı?
Ama Tanrının unuttuğu bir yere geyik avlamaya gitmeyeceğim.
Tanrının unuttuğu o gezegenden ayrılmanın zamanı gelmişti.
Sarahnın da unuttuğu buydu.
Tanrının unuttuğu bu yerde nereye gidebilirim?
Allahın unuttuğu bu yere beni neden gönderdiler?
İşte o küçük çocuktu Noel Babanın unuttuğu!
Bul, yoksa Pacific bu Allahın unuttuğu yerde bize yetişir.
Tanrının unuttuğu bu yere beni neden gönderdiler?
Zamanın Unuttuğu Yer'' olarak da biliniyor.
Sanki her şeyin dev gibi olduğu, zamanın unuttuğu belirsiz bir vadi gibi.