Примери за използване на Uyduruk на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu uyduruk oyunu kim oynar?
Bu uyduruk güç alanı seni sonsuza kadar koruyamaz!
Uyduruk suçlular.
Başkomiser uyduruk hikayeni yemedi.
Pekâlâ, makarna ve peynirimiz var ki gayet uyduruk bir peynir.
Hikâyeniz çok uyduruk geliyor.
Şunun gibi uyduruk bahanelerle.
Çok uyduruk.
Bu ise uyduruk.
Ben amcanin pirinçleri ve uyduruk yengeç etiyle yapma.
Diğerleri olmadan çok uyduruk gözüküyor.
Bilmem. TNTye uyduruk bir film.
Ve bir şey demeden önce kulağa uyduruk geldiğini biliyorum ama gerçek bu.
Ama biraz uyduruk.
Bu uyduruk ceza yerine, onu yıllarca kamplarda
Sevgili Günlük, bu uyduruk motelde… 6 ay seviyesiz ailemle kısılı kalacağım.
Batılı şirketler, Çinli işçilere, uyduruk plastik oyuncaklar üretmeleri için, uyduruk maaşlar ödüyorlar.
Artı o 1980 uyduruk filmlerinde her zaman göğüslerini ön plana çıkartan çok seksi bir kız olurdu.
Burada, Hanna Harlow adında sıradan bir kızım. Uyduruk dergiler okuyup realite şovları izleyen kendi yağında kavrulan biriyim.