Примери за използване на Valiz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ayrıca bu valiz bir sürü eşyayla dolu.
Arkada iki valiz var.
Kahverengi valiz.
Kısa sürede valiz gitmişti.
İçeri dalacağım, bir spor çanta, valiz falan kapıp geleceğim. Sonra yolumuza.
Sadece şu iki valiz.
Dallas, valiz yok.
Hayır, hayır, üç valiz.
Orada… şu kahverengi, büyük valiz.
Ben sadece bu gibi evde beş valiz var.
Madem Gaby bir kaç gün kalacak neden üç valiz getirdi?
Giysiler, sigaralar, iki valiz, limon sıkacağı.
İki valiz.
Depoda bir, iki tane valiz olmalı.
Şu iki valiz.
Bu valiz tozlu, güneş rengini açmış bu bölgenin dışında bir yerde.
Bir sürü valiz ya da seyahat eden ışık?
Pekala. Valiz için geldim.
Valiz akşamdan hazır.
Valiz için çok teşekkür ederim.