Примери за използване на Vicdanı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Belki de vicdanı onu ele geçirmiştir.
Baba annemin her zaman dediği gibi,'' Sertleşmiş penisin vicdanı yoktur.''.
Sonra Mitchell Carpathianın vicdanı hâline geldi.
Güçlü olamayabilirdi ama vicdanı var.
Güzel ahlaka sahip bir insanın vicdanı da temiz olur.
kimsenin vicdanı olmak istemiyorum.
Sorun Gregorynin vicdanı.
Herkesin bir aklı ve vicdanı var….
Ya ideal çerçevesini gevşetmek lazım ya da vicdanı yatıştırmak.
Kötü şeyler yapmaya aç ama vicdanı ve korkusu onu engelliyor.
İnsanlığın vicdanı uyanmak zorunda.
Vicdanı onu rahatsız ediyordu.
Vicdanı olan hain bir polis, ne kadar da kahramanca.
Vicdanı olan bir succubus.
Altın Ordunun vicdanı yoktu, sadakat veya acı hissetmiyordu.
Vicdanı, cesareti ve inancı olan'' Artık yeter!
Vicdanı bir kriz.
Ya da daha çok, vicdanı el vermemeye başladı ve çıkmak istedi.
Venom ise Eddienin vicdanı oluyor.
Ama daha da kötüsü onun vicdanı.