Примери за използване на Vicdanın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çünkü aklında en ufak bir şüphe dahi varsa, Vicdanın sana asla rahat vermeyecektir.
Sen nereye gidersen git vicdanın seninle gelecek.
Tabii, eğer, vicdanın izin verirse.
Senin günahın bu, vicdanın, duaların.
Ellerin kirli, ama vicdanın temiz olur.
Bu senin suçlu vicdanın, Fitz.
Buraya ilk geldiğinde var olan vicdanın nerede?
Kaç vicdanın harap edilmesi gerekti?
Bu durum, vicdanın kaybolması değil midir?
Allison, yavrum vicdanın nasıl el verecek? Gel, Allison?
Senin vicdanın yok!
Herkes vicdanın ve milletinin isteği doğrultusunda oy kullanacak” dedi.
Ve vicdanın sızlamaycak mı?
Vicdanın yok.
Vicdanın rahat etmedi, değil mi?
Sen vicdanın sesiydin.
Yani vicdanın, Sanford.
Vicdanın sesini dinlemek lâzım.
Vicdanın Krallığı.
Vicdanın cebinden geniş olması her kadın için büyük bir hata.