Примери за използване на Yaşamana на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yaşamana izin veremeyeceğimizi biliyorsun, değil mi?
Bana kuzenini ver ben de yaşamana izin vereyim.
Yaşamana izin vermemden sonra peşimden geldin.
Arkadaşlarına yaşamana izin verdiğimi, Mr Ekonun izin verdiğini anlat.
Sadece bu nedenle yaşamana izin verdim.
Holmesun nerde olduğunu söylersen, yaşamana izin vereceğim!
Yaşamana izin verirsem, bu onları geri getirir mi?
Bunun karşılığında ben de çatımın altında yaşamana izin vereceğim.
Bugün iyi günümde olduğumdan, yaşamana izin vereceğim.
Mızrağı bana ver. Bende yaşamana izin vereyim.
Eğer soruya cevap verirsen yaşamana izin veririm.
Sadece bildiklerini anlat o da yaşamana izin versin.
Yani ak meşeyi aradığını bile bile yaşamana izin vermemi mi bekliyorsun?
Telefonun korkusuyla yaşamana gerek yok artık.
bizimle çalışmazsan, yaşamana izin veremem.
Yaptığın şeyi itiraf edersen yaşamana izin veririm.
Kocamın neden bu kadar uzun yaşamana izin verdiğini anlamıyorum.
Gerçeği söylediğine inanırsam yaşamana izin verebilirim.
Eğer söylemezsen, yaşamana izin veririm.
Fransada yaşamana gerek yoktu?