Примери за използване на Yakmış на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İmparatorluk Tarkin kasabasını yakmış.
Evleri yakmış, yağmalamış, tecavüz edip öldürmüşlerdi.
Cesedi yakmış ki kimliğini tespit edemeyelim.
Gardiyanlar yakmış onları!
Bir şey eritip, yakmış.
Spor salonunu yakmış.
Mesajı yakmış.
Oda arkadaşının ranzasını yakmış.
Adam Clarke, 69da asker kağıdını yakmış.
Ateşleme tapasının ısısı izleri yakmış.
Evet, kabloları yakmış olmalıyız.
Sanki bir şey onu içinden yakmış gibi.
çok hızlı olduğundan kemiği yakmış.
Bir şey mi yakmış?
Kendi dosyasını yakmış.
Peki, demek benim dosyamı yakmış.
Eski karısının evini yakmış.
Jedikiah, babamı yakmış. Hiç kimse hiçbir şey onu araftan getiremez.
Aviva bir kaç mum yakmış, ve sanırım süveterim muma yapıştı.
Sonra yakmış kendini atmış sarp kayalıklardan aşağıya.