Примери за използване на Yaprakların на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
çıplak gözle baktığınızda, yaprakların oluşma şekli. Birbirlerine kıvrılışları.
Geceleri, yapraklarını kıvırırlar ve hareketliliği azaltırlar, ve gündüzleri, yaprakların açıldığını ve-- çok daha fazla hareketlilik olduğunu görebilirsiniz.
Annesiyle birlikte dolaşarak en lezzetli yaprakların bulunduğu ağaçları nasıI bulacaklarını öğreniyor.
beyaz renklerdeki kelebekler kafalarımızın üzerinde uçuşarak yeşil yaprakların üzerinde kısaca dinleniyorlardı.
karıştırılmış 100 gr ezilmiş yaprakların kaynatılmasını 30 dakika kaynatırlar.
Ayrıca, içine atlamakta olduğu yığındaki ölü yaprakların bir zamanlar canlı olduğunu da unutmuştu.
Köri yaprakları saç bakımında çok popüler, başta antioksidanlar ve yaprakların içerdiği amino asitlerden dolayı.
ormandaki yaprakların hışırtısı, bütün bu doğal sesler müziktir- gerçek müzik.
Kulübeden sonra sağa dön ormandaki en güzel yaprakların sahibi dişbudak ağacından sonra yine sağa.
Ve yaz, sonbahar ve korkunç kış. Yaprakların dökülüşü bir kader gibi.
Yitsem uzaklarda, dağılıp gitsem ve unutsam neredeyse Senin yaprakların arasında hiç bilmediğin şeyleri.
Kürar, Amazon boyunca pek çok kabile tarafından farklı şekillerde çiçek ve yaprakların gizli karışımından elde edilir.
bu yapraklar birbirini itmez… Ve yaprakların tek önemsediği şey ise birbirinden olabildiği kadar uzakta olmaktır
Yaprakların üzerinde yatıyordum bir yandan oltama bakıyor,
Ama şimdi Ekim rüzgarının yükselen tür yaprakların hışırtısı ve dalgalanan düşmanlarına süpürüp rağmen hiçbir dalgıç kuşu,
Yaprak özütüyle ilgili ön laboratuvar çalışmamız bu yaprakların tam olarak, eczanelerde satılan astım ilaçlarına yapı bakımından,
frez ile açmak için bir sopa elimi Ben her zaman yaprakların hışırtısı ve ortasında, don bekleyin vermedi yarım tüketilen fındık,
Çürümüş kabaklar, yanmış yapraklar siyah kediler de, fareler gibi çiftleşiyor.
Etrafa gül yaprağı saçarız ve tanımadığımız insanlar için yemek daveti veririz.
Her gün tütün yapraklarını alır, öğütür, sigara için hazırlarlardı.