Примери за използване на Yaygara на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Her yerde çok yaygara var.
Calpurniayı zor kullanarak götürmem gerekebilir, o yüzden de, yaygara yaparsa endişelenme.
Ha ha ha, büyük yaygara.
Eğer gerçek böyleyse bunca yaygara niçin koparılıyor?
dürüstçe söyleyebilirim… Bütün bu yaygara ne için onu bilmiyorum.
Ve sonra nihayet kendiniz için yaşayın zaman, Eğer tüm yaygara hakkında ne olduğunu görmek.
Ama tüm o oymalar, takıntılar ve aramalardan sonra tüm bu yaygara ne içinmiş görmek için sabırsızlanıyorum.
Göremiyor musun? İşkence görenlerin yaygara ve gürültüsü onun kulaklarına müzik gibi geliyordur.
Son görevi kimse tamamlayamadığından ve tüm bu yaygara çıkmadan önce Tim diğer herkesten yüksekte olduğundan bu hediye çekini Tim ve Joana vereceğiz.
İnkâr edenler dediler ki:'' Şu Kur an ı dinlemeyin! O okunurken yaygara koparın ki, galip gelesiniz.''.
Bu hafta sonu burada duyduğun yalanlar arasında tek gerçeği kabullenin,'' yaygara yok''.
Tüm bu yaygaranın neyle ilgili olduğunu görmek istedim.
Tüm bu yaygaranın ne olduğunu bilmeliyim.
Sakin ol, biz sadece bu yaygaranın ne olduğunu görmek istedik.
Ne yaygarası?
Ne yaygarası, efendim?
Bir sonraki yaygaraya kadar.
Bütün bu yaygaranın ne olduğunu ilk elden göreyim dedim.
Her an yaygaracı ve öfkeli olandan mı?
Tüm bu ihtişam ve yaygarayı bir kız olarak hak ediyordun.