YERLERE - превод на Български

места
nokta
koltuk
bölge
yeridir
yerine
yerinde
yer
yeri
burası
mekan
там където
на пода
yerde
zemininde
altında
döşeme
земята
dünya
toprak
yeryüzü
arazi
yer
yeri
yerin
zemin
ülke
diyarı
място
nokta
koltuk
bölge
yeridir
yerine
yerinde
yer
yeri
burası
mekan
местата
nokta
koltuk
bölge
yeridir
yerine
yerinde
yer
yeri
burası
mekan
там кадето
yerlere
някъде другаде
başka bir yerde
başka biryerde
başka bir yer
bir yerde bir
başka bir yerinde
разселените
yerlere

Примери за използване на Yerlere на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Her gece, sedef oluşan yerlere sürün.
Нанасяте от него всяка вечер на засегнатото място.
Eğer bir doktor arıyorlarsa insanların olabileceği yerlere gideceklerdir.
Ако търсят доктор, ще отидат там, където има хора.
Her gün aynı yerlere gider.
отива на едно и също място ден след ден.
Ve hep birlikte bu şehri daha iyi yerlere getirebiliriz.
И заедно, ние ще направим този град прекрасно място.
Kadınlar siyasette gittikçe önemli yerlere geliyorlar.
Жените заемат все по-важно място в тях.
avcılar hep aynı yerlere yiyecek bırakır.
ловците залагат храна, винаги на едно и също място.
Biz gerekli yerlere mail atıp hızlandıracağız.
Ускорено ще положим маркировки там където е необходимо.
Ve bizim gidemediğimiz yerlere gidecek.
Той ще отиде там където ние не можем.
Meme ucunu işi olmayan yerlere sokma.
Не си навирай цицата там, където не й е мястото. -оу.
Hiç kimsenin daha önce gitmediği yerlere gitmek ister misin?
Искаш ли да отидеш там където не е стъпвал човешки крак?
( Kalbimin beni götürdüğü yerlere gideceğim).
Флокс Отивам там където сърцето ме води.
Caddedeki bankanın dışından biraz çalı çırpı topla ve kir gördüğün yerlere koy.
Гепи няколко храсата от пред банката на 47-ма и ги сложи, там където видиш мръсно.
İnsanlar daha önce başka insanların yaşadıkları yerlere gider.
Хората винаги отиват, там където са живели други хора.
Artık yeni yerlere ihtiyaç var.
Вече трябва има нови точки.
Yerlere dikkat edin!
Внимавай с пода!
Naziler böyle yerlere gerçekten izin veriyorlar mı?
Нацистите действително позволяват на място като това?
Burası gibi yerlere gelmeyen insanlar için endişeleniyorum.
Мен ме притесняват хората, които не идват на място като това.
Yerlere bir bak hele! Pencereleri yapmışsın!
Виж само пода и прозореца!
Buluşacağımız yerlere benim erken, onunsa geç gitmesini çok sevmişimdir hep.
Винаги ми е харесвало като отида някъде първи, а тя да дойде по-късно.
Bir erkeğin, dokunmaması gereken yerlere dokunmasına izin vermezsin zaten, değil mi?
Не би позволила на момче да те пипне където не трябва, нали?
Резултати: 330, Време: 0.0867

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български