YETMEZ - превод на Български

достатъчно
yeterince
yeterli
kadar
yetmez
zaten
bolca
не стига
yetmez
yeterli değil
няма
yok
hiç
olmaz
bir şey yok
olmadığını
kalmadı
yok benim
bulamadım
не можеш
yapamam
edemem
veremem
edemiyorum
olamam
yapamıyorum
olmaz
gelemem
bunu yapamam
mümkün değil
не е достатъчна
yeterli değil
yetmez
не стигат
yeterli değil
yetmez
gidemiyorlar
нямам
yok
hiç
olmaz
bir şey yok
olmadığını
kalmadı
yok benim
bulamadım
нямаме
yok
hiç
olmaz
bir şey yok
olmadığını
kalmadı
yok benim
bulamadım
не може
yapamam
edemem
veremem
edemiyorum
olamam
yapamıyorum
olmaz
gelemem
bunu yapamam
mümkün değil
не мога
yapamam
edemem
veremem
edemiyorum
olamam
yapamıyorum
olmaz
gelemem
bunu yapamam
mümkün değil

Примери за използване на Yetmez на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bu dünyanın tadını çıkarmak için bir hayat yetmez derler.
Казват, че един живот не стига да опознаеш удоволствията в живота.
Unutmayalım ki, beden beslenmesi tek başına yetmez.
Не забравяйте, че не е достатъчно само да се храните разделно.
Toprak kazmaya gücüm yetmez, dilenmekten de utanırım.”.
Нямам сила да копая, да прося срам ме е.
İki bilete paramız yetmez.
Нямаме пари за два билета.
Sadece kanunlar yetmez”.
Само закони не стигат.
Hadi ordan, sadece'' çalışıyorum'' demek yetmez.
Хайде стига, само да казваш"работя" не стига.
Sadece su onu yavaşlatmaya yetmez.
Водата няма да го забави.
Fakat sadece böylesi taktikler yetmez.
Само тактиката не е достатъчна.
Bir çocuk doğurmak bile… birinin içinde kök salmış inançları değiştirmeye yetmez.
Дори раждането на едно дете не е достатъчно, да замести онова, в което вярваш.
Bilemiyorum BJ. Param yetmez. Hem yarın sabah ikimiz Giffin Yerinde olmalıyız.
Нямам пари, Би Джей, и утре сутрин трябва да сме при Гиф.
İnsanları Jumper ile götürmemiz gerek. Yine zaman yetmez.
Ще трябва да пренасяме хората със скачачи и за това нямаме време.
Beni öldürmeye ateş yetmez!
Малко огън не може да ме убие!
Onun için konuşmaya kelimeler yetmez.
Да се говори за него думите не стигат.
Sırf güneş yetmez.
Само слънце не стига.
Hayır, yetmez.
Не, няма.
Bu defa bir el yetmez.
Този път една ръка не е достатъчна.
Bunu bir ömür boyu dinlesem bile, yetmez.
Дори и да го слушам цял живот, няма да е достатъчно.
Burada yemeye param yetmez.
Не мога да платя храната тук.
Sadece DTPnin gücü bu sorunu çözmeye yetmez.
Само МВР не може да реши този проблем.
Bin fotokopiye param yetmez.
Нямам пари за 20 000 копия.
Резултати: 321, Време: 0.1229

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български