НЯМАМЕ - превод на Турски

• yok
• olmadığını
• kalmadı
• hiç
• olmaz
• bulamadık
• bir şeyimiz yok
• yoktur
• yoktu
• olmadığı
• olmadı
• yokmuş
• olmayacak
• kalmamış
• kalmaz
• bir şey yok
• bulamayız
• kaldık
• olmazsa

Примери за използване на Нямаме на Български и техните преводи на Турски

Да речем, че нямаме друг избор, освен да се бием.
Diyelim ki bu adamlarla dövüşmekten başka bir şansımız kalmadı.

Ако продължавате така, нямаме друг избор, освен да предприемем нещо драстично.
Bunda ısrar ederseniz, sert tedbirlerle karşılık vermekten başka seçeneğimiz olmaz.

Все още нямаме причина за смъртта, г-жо Делсън.
Henüz ölüm sebebini bulamadık Bayan Delson.

Г-жа Шийхи каза, че нямаме време да ти оформяме тези шипове по главата всеки ден.
Rory. Bayan Sheehy her gün bu saçları dikmeye zamanımız olmadığını söylüyor.

Нямаме бюро с подходящи размери, затова Хенри ми даде това.
Uygun boyda dolap çekmecemiz yoktu o yüzden Henry bunu bana verdi.

Нямаме директен достъп до нашия физически свят, освен чрез сетивата си.
Fiziksel dünyamıza duyularımız dışında direk bir bağlantımız yoktur.

Сигурни ли сте, че нямаме оръжия?
Hiç silahımız olmadığından emin misin?

Нямаме друго в кухнята, Айрис.
Mutfakta başka bir şeyimiz yok, Iris.

Джулс, нямаме време!
Jules, zamanımız kalmadı.

За момента все още нямаме мотив за убийството.
Şimdiye kadar cinayet için hala bir sebep bulamadık.

Ние сме щатска полиция, нямаме шериф.
Eyalet polisiyiz biz, bizde şerif olmaz.

И благодарение на мен, Фелтън знае, че нямаме доказателства.
Ve benim sayemde Felton elimizde kanıt olmadığını biliyor.

Просто се радвам, че нямаме деца.
Çocuğumuz olmadığı için mutluyum sadece.

Нямаме планове, нали, защото ако имаме мога да отложа.
Bir planımız yoktu değil mi? Eğer varsa yeniden düzenleme yapabilirim.

Палм коуст сейвингс" е банка и нямаме общо с магазина.
Palm Coast Yatırım bir bankadır ve Save Payle alakası yoktur.

Нямаме нищо!
Hiç bir şey!

Второ, и да открием Лилит, нямаме с какво да я пречукаме.
İkinci olarak eğer Lilithe ulaşabilsek bile onu haklayacak bir şeyimiz yok.

Мери, нямаме време.
Mary, zamanımız kalmadı.

Поради някаква причина, не можахме да определим нейната… и вече нямаме време.
Fakat her nedense, onunkini bulamadık ve zamanımız tükenmekte.

Ние нямаме оръжия!
Bizim silahımız olmaz!