Примери за използване на Kalmamış на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İçinde, yalan dolandan başka hiçbir şey kalmamış.
Jared, pembe bardağımız kalmamış!
Başka yapacak işim kalmamış gibi mi duruyorum?
Çayımız kalmamış. Umarım et suyu seversin.
Kimse kalmamış.
Şarap kalmamış.
Aileleriniz…-… hiçbir şey kalmamış.
Harika, ben de hâlâ hatırladığım gibi kalmamış olabilirsin diye endişe ediyordum.
Kepekli ekmek kalmamış.
Fıstık ezmem kalmamış.
Ellerinde İsa kalmamış.
Görünüşe bakılırsa şehirde hiç tanıdık kalmamış.
Buzumuz kalmamış.
Hiç bir şey kalmamış.
Anne, temiz tabağımız kalmamış.
Bir de yiyecekleri kalmamış.
Çok düşüncelisin ama buzdolabımın üstünde yer kalmamış sanırım.
Hayır kimse kalmamış.
Rulo köfte ile ilgili öğreneceğin bir şey kalmamış.
Dışarıda hiçbir şey kalmamış.