Примери за използване на Olmayacak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Chronos, hatta Vandal bile karşılaşacağımız tek düşmanlar olmayacak.
Hayır, hayır.- Ona ihtiyacımız olmayacak.
Danny üzgünüm ama bu asla olmayacak.
Ve sonra, Germaine artık ATFe için kullanışlı olmayacak.
Sadece ona değil, hiç kimseye bir şey olmayacak.
Hiçbir uyarı olmayacak, Mike.
Baban hayatta olduğu sürece… Krallık asla senin olmayacak.
Obama:'' Trump Başkan Olmayacak''.
Çünkü bu seçim sıradan bir cumhurbaşkanlığı seçimi olmayacak.
Üç haftaya bile ihtiyacım olmayacak.
artık bizimle olmayacak.
O yüzden bil diye söylüyorum ikimiz arasında asla bir şey olmayacak, anladın mı?
Nick geri dönene ve Jeremy iyileşene kadar hiç bir şey olmayacak.
Onlara ihtiyacımız olmayacak, Louise. Teşekkür ederim.
Şimdi istisnalar olmayacak, pazarlıklar olmayacak,
Ve uzun bir süre de olmayacak.
Ortak arkadaşlarımız pek memnun olmayacak.
Böylece hayat sıkıcı olmayacak.
Hayatta olduklarını kanıtlayana kadar hiçbir şey olmayacak.
Ama aslında hiçbir mahkeme hiçbir ceza yeterli olmayacak.