НЯМАШ - превод на Турски

• yok
• olmadığını
• yoksa
• hiç
• olmaz
• bir şeyin yok
• kalmadı
• asla
• artık
• yoktur
• yoktu
• yokmuş
• olduğunu
• olmadığı
• olmaması
• bir şey yok
• olmazsa
• kalmıyor

Примери за използване на Нямаш на Български и техните преводи на Турски

Нямаш проблем. На Мелмак ми викаха"Г-н Наука".
Hiç sorun değil. Melmacte, Ben'' Bay Bilim'' olarak bilinirdim.

Ти нямаш смелостта да го направиш.
Senin asla cesaret edemediğin şeyi.

Нямаш толкова време.
Senin o kadar zamanın kalmadı.

Когато ме замеси в това нещо, ми каза, че нямаш артилерия.
Beni bu işin içine soktuğunuzda, topçularınız olmadığını söylemiştiniz.

Освен ако нямаш причина да не искаш да намокриш хубавото си тяло.
Tabii o güzel vücudunu ıslatmamak için bir nedenin yoksa.

В битка нямаш втори шанс!
Bir savaşta ikinci bir şans olmaz!

Нямаш му вяра, нали?
Artık ona güvenmiyorsun değil mi?

Ти нямаш какво да кажеш, но аз имам.
Senin söyleyecek bir şeyin yok. Ama benim var.

В действителност няма да сме в леглото, защото нямаш мебелировка.
Aslında, evinde hiç mobilya olmadığı için bu, yatağa atlamak sayılmaz.

Нямаш ми доверие.
Asla güvenmedin.

Нямаш шанс да победиш.
Kazanmak için daha fazla şansın kalmadı.

Ако нямаш тяло на професионален атлет, то тогава си неудачник.
Eğer profesyonel bir atletinki gibi bir vücudun yoksa o zaman sen bir kaybedensin.

Ако съдим хората, нямаш време да ги обичаш".
İnsanları yargılarsanız onları sevecek zamanınız olmaz.”.

Мислех, че ти каза, че нямаш проблем с всичко това.
Bütün bunlarla bir sorunun olmadığını söylediğini sanıyordum.

Валъри, надявам се, нямаш против да те попитам, но, ти и Ник?
Valerie umarım sormamda sakınca yoktur ama. Sen ve Nick?

Нямаш работа.
Artık işsizsin.

Нямаш ли си работа?
Yapacak bir şeyin yok mu?

Но ти нямаш за какво да се тревожиш… защото страдат единствено хората на Раджади.
Ama sen hiç endişe etme çünkü bu sadece Rajadilerin çektiği bir acı.

Всъщност, ти нямаш много време.
Aslında senin çok fazla zamanın kalmadı.

Нямаш идея какво е чувството да си спомняш да правиш такива неща… Толкова ужасни неща.
Yaptığım şeyleri hatırlamanın nasıl bir his olduğunu asla anlayamazsın yaptıklarım korkunç şeylerdi.