Примери за използване на Yusufun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
NasıI eski bir ABD savcısı Yusufun avukatı olur?
Ben Meryemle Yusufun oğluyum.
Yahudayla kardeşleri Yusufun evine geldiğinde, Yusuf daha evdeydi.
Ben bu'' Angel'' ın, Ramatta devrimcilerle birlikte çalıştığını ve Prens Ali Yusufun yönetimini temelden oyduğunu düşünüyorum.
Yusufun bütün ailesi, kardeşleri, babasının ev halkı
Yusufun kendilerine bütün söylediklerini anlattılar. Kendisini Mısıra götürmek için Yusufun gönderdiği arabaları görünce,
Ancak Yakup Yusufun kardeşi Benyamini onlarla birlikte göndermedi,
İsrail oğlu Yusufun soyu buralarda yaşadı.
Sonra mührünü parmağından çıkarıp Yusufun parmağına taktı. Ona ince ketenden giysi giydirdi. Boynuna altın zincir taktı.
Kâhya onları Yusufun evine götürüp ayaklarını yıkamaları için su getirdi,
Babanın kutsamaları ebedi dağların nimetlerinden, Ebedi tepelerin bolluğundan daha yücedir; Yusufun başı üzerinde, Kardeşleri arasında önder olanın üstünde olacak.
Yusufun kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler,( Yusuf) onları tanıdı, onlar onu tanımıyorlardı.
Ve Yakup, Yusufun babası, Meryemin kocası ve onların çocukları İsa, bizim Mesihimiz.''.
Kardeşler öğlene, Yusufun geleceği saate kadar armağanlarını hazırladılar.
Yusufun Mısırda doğan iki oğluyla birlikte Mısıra göçen Yakup ailesi toplam yetmiş kişiydi.
Firavun Yusufun kardeşlerine, ‹‹Ne iş yapıyorsunuz?›› diye sordu.
Yakup Meryemin kocası Yusufun babasıydı. Meryemden Mesih diye tanınan İsa doğdu.
İsrailliler Mısırdan çıkarken Yusufun kemiklerini de yanlarında getirmişlerdi. Bunları Yakupun Şekemdeki tarlasına gömdüler. Yakup bu tarlayı Şekemin babası Hamorun torunlarından yüz parça gümüşe satın almıştı. Burası Yusuf soyundan gelenlerin mülkü oldu. ağırlığı ve değeri bilinmeyen bir para birimiydi.
Koca Yusufun Çocukları.