Примери за използване на Yuvadan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yuvadan seni kardeşin mı kovdu?
Bebekken yuvadan düşmüşüm.
Akbaba yuvadan çıktı.
Yuvadan ayrıldığımızı söylüyorlar.
Yuvadan sonra, sıra yumurtaya gelir.
Yuvadan düşen her yavru buraya basmakla büyük bir tehlike altına girer.
Yuvadan haberim vardı. Ama yumurtalardan haberim yoktu.
Yetişkin bir çift, balıkların yuvadan çıkmamalarını konusunda onları ikna ediyor.
Onları yuvadan iterek çıkartıyordu.
Annen seni böyle yuvadan attığına göre çok aptal biri olmalı.
Büyük olan, kardeşini yuvadan olabildiğince uzağa ittiriyor.
Yavru kuşlardan birisi yuvadan düştü.
Beş hafta önce yuvadan uçtu.
Görünüşe göre ufak kuşumuz yuvadan ayrılmış.
Bilinçaltında kendini yuvadan uçuruyorsun.
Evet. Kızımın yuvadan mezuniyeti.
Geç oluyor, ben gidip Barbieyi yuvadan alacağım.
İlk önce makineyi yuvadan çıkaracağım.
Baykuş yavruları da yuvadan ayrıldılar ve futbol topu büyüklüğünde tüy yumaklarına dönüştüler.
Uzayında sınırındayız, yuvadan yalnızca 100 km yukarıda ve sadece 1 saatlik mesafede.