Примери за използване на Zenginliğin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Rapora göre dünya zenginleşiyor ama bu zenginliğin dağılımı çok eşitsiz.
Zenginliğin sana huzur getirmediyse, tüm halkın açlık
Bizlerden bazıları, kapitalist ekonomide büyümenin ve zenginliğin kaynağını oluşturan orta sınıfı bize hatırlattığı için oldu.
Bu soruyu sormaya başladığınızda ekonomik sistem hakkında zenginliğin dağılımı hakkında bir soru soruyorsunuz demektir bu Amerikan toplumunu tamamen değiştirmekle ilgili bir sorudur.
İsa bizi“ zenginliğin aldatıcılığı” hakkında uyarıyor( Matta 13:22).
Yerleşik koruma alanlarının korunması ve yeni koruma alanları belirlenmesine ilişkin planlar yapılması, bölgedeki zenginliğin muhafazası ve korunması için son derece önemlidir.
ben bu konu hakkında kötü hissedecektim çünkü zenginliğin keyfini sürmek hoşuna giderdi.
Son dönemde-- son beş veya altı yılda diyelim-- yaratılan zenginliğin çoğunu, serbest fonlar yaratmadı.
ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar
kanuna uygun rekabetle, gelişimin ve zenginliğin asıl etmenleri olan insanların problemlerine çözüm üretmeye muktedir olalım.
kabile toplumunun zorbalıklarından, zenginliğin her şeyi satın alabilecek oluşundan bir şekilde sıkılmıştır.
artan eşitsizlik, güç ve zenginliğin giderek bir elde toplanması,
Ekonomi hocalarının çoğu zengin iş adamları değildir.
Bölge kereste ve cevher yönünden oldukça zengindir ve Liège ile Namur endüstri merkezidirler.
IM: Çok zengin insanlarla ilgili haberler okuyoruz.
Bu zenginlik, dalında bir numara olmasından geliyor.
Karun kadar zenginsin yine de Anneca Oilin hemşehrilerini zehirlemesine izin veriyorsun.
Zengin bir münzevi.
Senin zenginlik anlayışından bahsetmiyorum.