ANREGEN - Turkce'ya çeviri

• teşvik etmek
• teşvik edebilir
• uyarabilir
• teşvik etmeli
• ilham
• koltuklarimizin

Anregen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

den Austausch ihrer Geschäftserfahrungen anregen.
iş deneyimlerini paylaşmayı teşvik etmelidir.

Eine Person, die das Amt des Präsidenten der Vereinigten Staaten anstrebt, sollte in keiner Form zu Gewalt anregen.».
ABD Başkanı olmak isteyen bir kişi hiçbir şekilde şiddete teşvik etmemeli'' dedi.

Buntes und schönes Aussehen kann das Gehirn und das Denken von Kindern anregen.
Renkli ve güzel görünüm çocuk beyin ve düşünce uyarabilir.

Ein guter Lehrer kann Hoffnung wecken, die Fantasie anregen und die Liebe zum Lernen wecken.
İyi bir öğretmen umuda ilham verebilir, hayal gücünü ateşleyebilir ve öğrenme sevgisini aşılayabilir.

Einzigartige Aufgaben, die Kinder zum Denken anregen.
Çocukları düşünmeye teşvik eden benzersiz yarışmalar.

Zum Besuch anregen.
Ziyarete teşvik ederdi.

Stil: zum Nachdenken anregen, realistisch, ernst, Propagandafilm.
Tarz: kışkırtan düşünce, gerçekçi, ciddi, propaganda filmi.

Es braucht nicht viel Zeit, um Interesse an Aktivitäten zu zeigen, die zum Nachdenken anregen.
Düşünceyi teşvik edici faaliyetlere biraz ilgi göstermek çok fazla zaman almaz.

Es sind Spiele, die die Kreativität anregen.
Sadece yaratıcılığı teşvik eden oyunlar var.

Anderen chronischen Erkrankungen anregen und unterstützen.
Kronik hastalıkları tetikleyici ve destekleyicidir.

die Fantasie anregen und die Liebe zum Lernen wecken.
umut telkin eder, hayal gücünü tutuşturur ve öğrenme sevgisini aşılar.

Beachten Sie Projekte oder Themen, die Ihr Mitgefühl wecken oder Ihre Fantasie anregen.
Merhametinizi arttıran veya hayal gücünüzü heyecanlandıran projeleri veya konuları not alın.

Ich will sie aufklären, nicht anregen.
Onları bilgilendirmek istiyorum, heyecanlandırmak değil.

kreativen Möglichkeiten Ihres Kindes weiterentwickeln und anregen?
yaratıcı yeteneğini geliştirmek ve motive etmek ister misiniz?

Einige können besonders die Oberfläche der Haut oder des Gummis(Latex) anregen.
Bazıları cildin veya kauçuğun yüzeyini( lateks) özellikle heyecanlandırabilir.

Die Schüler zum Forschen anregen.
Öğrencileri araştırma yapmaya teşvik eder.

Die Kleine wird sich in der Rolle einer Prinzessin versetzen und ihre Fantasie anregen.
Küçük olan bir prensesin rolünü oynayacak ve hayal gücünü harekete geçirecek.

Akupunktur kann das Haarwachstum anregen.
Akupunktur Saç Büyümesini Canlandırabilir.

Warum beide Nerven anregen?
Neden her iki sinirini de uyar?

Vielmehr sollen sie dich zum Nachdenken anregen.
Halbuki onlar kendilerini düşündüğü için seni gömüyorlar.