EINZIGE TOCHTER - Turkce'ya çeviri

tek kızı
das einzige mädchen
die einzige frau
das einzige mädel
biricik kızı
tek kızım
das einzige mädchen
die einzige frau
das einzige mädel
tek kızını
das einzige mädchen
die einzige frau
das einzige mädel
tek kızımsın
das einzige mädchen
die einzige frau
das einzige mädel

Einzige tochter Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Du bist die einzige Tochter.
Ama geriye kalan tek kızım sensin.
Die einzige Tochter des Witwers.
Dul kalmış bir babanın tek kızı.
Myrcella ist meine einzige Tochter.
Myrcella benim tek kızım.
Jennifer Wilsons einzige Tochter.
Jennifer Wilsonın tek kızı.
Megan ist meine einzige Tochter.
Megan benim tek kızım.
heiratete Wagners einzige Tochter Eva.
ikinci evliliğini Wagnerin tek kızı Evayla yapmıştır.
Paris Jackson ist das zweite Kind und einzige Tochter von Michael Jackson und Debbie Rowe.
İkinci çocuk ve Michael Jackson ve Debbie Rowein tek kızı.
Catherine Martin ist die einzige Tochter von Ruth Martin, der Senatorin von Tennessee.
Genç Catherine Martin, Tennessee Cumhuriyetçi Senatörü… Ruth Martinin tek kızı.
Wie ich als einzige Tochter in einer Familie mit 3 Söhnen überlebt habe.
Bir gün sana üç oğlanlı bir ailenin… tek kızı olarak nasıl hayatta kaldığımı anlatacağım.
Des großen Kriegers Spargap lebt. Es erfreut mich, dass die einzige Tochter.
Büyük savaşçı Spargapın tek kızının… hayatta olmasına sevindim.
Ben und Jody verlieren im Augenblick ihre einzige Tochter Addie.
Ben ve Jodi tek kızları Addieyi kaybetmek üzereler.
Und die einzige Tochter brennt durch nach Paris.
Tek kızları Parise kaçınca,
Zumindest bin ich die einzige Tochter.
En azından tek kız çocukları benim.
Ich bin seine einzige Tochter.
Onun tek kızıyım.
Warum habe ich meine einzige Tochter weggegeben?
Neden biricik kızımı evlatlık verdim ki?
Er liebte den Rausch der Geschwindigkeit mehr als seine einzige Tochter.
Hız yapmaktan duyduğu heyecanı biricik kızından… daha çok seviyordu.
Ja? Sie war die einzige Tochter und.
Tek kızıydı ve… Elbette. Evet.
Unsere einzige Tochter heiratet.
Tek kızımız evleniyor.
Ihre einzige Tochter Shiori ist seit jenem Tag spurlos verschwunden.
O zamandan beri tek kızları Shiori, kayıp.
Ich will nicht, dass meine einzige Tochter genauso den Verstand verliert wie meine Mutter.
Tek kızımın da annem gibi aklını kaybetmesini istemiyorum.
Sonuçlar: 103, Zaman: 0.0381

Farklı Dillerde Einzige tochter

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce