Einzufangen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Und es gelang uns, diesen magischen Moment einzufangen.
Ich versuche, jeden Moment einzufangen.
Ich war als Kind… …schwer einzufangen.
Dwyers fragte sich, wie Bäume es schaffen, das Sonnenlicht so effizient einzufangen.
Dwyer, ormanda yürürken ağaçların güneş ışığını nasıl verimli bir şekilde yakalamayı başardığını düşünüyordu.Mehrmals versuchten die Einsatzkräfte das Tier einzufangen.
Birçok kez denizciler bu hayvanı yakalamaya çalışmışlardır.Seine Attitüde und seinen Charakter einzufangen, so gut ihr könnt.
Bu çizimde onun tavrını ve kişiliğini olabildiğince yakalamak istersiniz.Ich liebe es Persönlichkeit und Momente einzufangen.
İnsan ve insana dair bir an yakalamayı seviyorum.Der Versuch, alle Augenblicke einzufangen.
Her anı yakalamaya çalıştım.Tag 3. Die erste Aufgabe ist es, Hubble einzufangen.
Üçüncü gün. Birinci görev, Hubbleı yakalamak.Gleichzeitig hat Regisseur Bill Condon es geschafft, den Zauber des erfolgreichen Cartoon-Films einzufangen.
Aynı zamanda, yönetmen Bill Condon başarılı bir çizgi filmin büyüsünü yakalamayı başardı.Es wird momentan versucht, sie einzufangen.
Şu an onu yakalamaya çalışıyoruz.Diesen Flüchtling einzufangen, ist absolute Priorität.
Bu kaçağı yakalamak önceliğimiz.Mit einer Sedierung gelang es, sie einzufangen.
Bir sopa yardımıyla onu yakalamayı başardın.Wir wollen versuchen, ein paar Ziegen einzufangen.
Birkaç keçi yakalamaya çalışalım.Originalität einzufangen.
Orijinalliği yakalamak.die sonderbaren Formen einzufangen.
kartanelerinin sıradışı şekillerini yakalamayı başarmış.Die Sucher laufen dem Schnatz hinterher und versuchen, ihn einzufangen.
Orakçılar arkasından koşar ve yakalamaya çalışır onu.Erweitern Sie Ihren Besitz, lassen Sie sich nicht der Feind einzufangen.
Iyeliğinizi genişletin, düşman onları yakalamak izin vermeyin.Er versuchte den Augenblick einzufangen.
Olduğu anı yakalamaya çalışır.Es ist schwer dieses Licht einzufangen.
Ama burada ışığı yakalamak çok zor.
