ERWÄHNE - Turkce'ya çeviri

• bahsetme
• söyleme
• söz
• zikret
• bahset

Erwähne Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Erwähne mich nicht in deiner Kolumne!
Köşende sakın benden bahsetme.

Erwähne niemals das Gewinnen.
Kazanmaktan asla bahsetme.

Erwähne das gegenüber niemandem.
Bundan kimseye bahsetme.

Erwähne das nie wieder.
Bundan bir daha asla bahsetme.

Im Ernst. Erwähne es nicht.
Ciddi söylüyorum. Bunu düşünme.

Wenn ich Diane erwähne, ist er kompromissbereiter.
Dianeden bahsetmem onu biraz daha mülayim yapıyor.

Sobald ich Carlos oder Tomás erwähne, oder ihr euch kennenlernen sollt.
Carlos ya da Tomástan bahsettiğimde, sizi bir araya getirmeye çalıştığımda.

Wäre es nicht eine gute Idee, wenn ich sie in meiner Rede als Gesicht der Zukunft erwähne?
Konuşmamda geleceğin yüzü olarak ondan bahsetmem iyi bir fikir olmaz mı?

Erwähne noch mal meinen Sohn, und du bist tot.
Bir daha oğlumdan bahsedersen seni öldürürüm.

Und erwähne auch die Klimaanlage.
Klimayı da söyle.

Erwähne dieses Wort nie! Ich hasse Arbeit!
Bunu bir daha söyle.

Erwähne die Könige der Erde und die weltlichen Regierungen nur, um Gutes über sie zu sagen.
Dünyadaki krallar ile hükümetleri iyi sözlerden başka bir şeyle anma.

Als Teil seiner monatlichen Updates erwähne Google den Namen„Venice“.
Onların aylık güncellemesinin bir parçası olarak, Google kod adı“ Venedik” sözü.

Wieso blinzelst du immer, wenn ich Faith erwähne?
Neden Faithin adını her söylediğimde gözün seğiriyor?

Warum reagierst du immer so, wenn ich Shizuko erwähne?
Shizukonun adı ne zaman geçse neden böyle tepki veriyorsun?

Erwähne es nicht.
Lafı olmaz.

Ich erwähne dieses Bacon-Zitat in.
Bu alıntıyı ben de--.

Bitte erwähne es nicht mehr.
Lütfen bir daha lafını etme.

Jedes Mal, wenn ich sie erwähne, blockst du ab.
Ne zaman onlardan bahsedecek olsam, beni hep susturdun.

Erwähne ihn noch einmal
Bu konuyu bir daha açarsan,