GRAUSAME - Turkce'ya çeviri

• zalim
• acımasız
• korkunç
• vahşi
• kötü
• gaddar
• zalimce
• acımasızca

Grausame Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Hallo, grausame Welt!
Merhaba acımasız dünya!

Eine grausame Frau.
Kötü kadın.

Grausame Indianer.
Vahşi Kızılderililer.

Zeit also, diese grausame Folter zu stoppen.
Ama bu vahşete bu acımasızca işkencelere dur deme vakti çoktan geçti.

Änderung können die Gerichte keine"grausame oder ungewöhnliche Strafe" auf eine schuldige Partei erzwingen.
Değişiklikte mahkeme, suçlu bir tarafa'' zalimce veya olağandışı ceza'' uygulayamaz.

Er war auch bekannt als"Vigo, der Grausame, der Folterer und der Unheilige.
Ayrıca, işkenceci, dinsiz ve gaddar… Vigo olarak da bilinirmiş.

Er will seinen Jungen für die grausame Welt abhärten.
Çocuklarını soğuk, zalim dünyaya hazırlamaya çalışıyor.

Wie viele grausame Fehler habe ich gemacht? Ach du Scheiße!
Bunların kaçı benim yaptığım korkunç hatalar? ktir!

Grausame Gerechtigkeit.
Acımasız Adalet.

Es heißt"Das grausame Geheimnis der Liebe".
Adı: Aşkın Vahşi Gizemi.

Wenn wir sie allein lassen… denkt sie bestimmt:'Was sind das für grausame Menschen?
Bunun üstüne onu terk edersek…'' Ne kadar kötü insanlarmış!

Ganz normale grausame Folter.
Onlar normal, acımasızca işkence.

Fergus-- eine grausame, beschämende ekelhafte Niederträchtigkeit.
çok aşağılık bir şey Fergus zalimce, utanç verici bir alçaklık.

Adieu, grausame Welt.
Elveda zalim dünya.

Dieses grausame Spiel haben Sie in Ihr Nachbar Blut bedeckt.
Korkunç bu oyun size komşunuzun kanla kaplı olacaktır.

Grausame und menschenunwürdige Arbeitsbedingungen.
Acımasız ve gayri-insani çalışma koşulları.

Nicht Indianer. Grausame Indianer.
Kızılderili değildi. Vahşi Kızılderililer.

Fehlt jegliches Motiv für diese grausame Tat.
Bir çeşit nedeni yok ki bütün bu acımasızca işlenen cinayetlerin.

Grausame kleine Hobbitse.
Zalim küçük hobbitsler.

Einige Gefangene in grausame medizinische Experimente verwendet.
Korkunç tıbbi deneylerde kullanılan bazı tutuklular.