HIER LEBEND - Turkce'ya çeviri

Hier lebend Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Herr General. hier lebend rauszuholen.
Efendim. Ben sadece bu adamları buradan sağ çıkarmaya çalışıyorum.
Aber ich gebe dir noch eine Chance, hier lebend rauszukommen.
Ama yine de sana buradan canlı çıkman için bir şans vereceğim.
Alle kommen hier lebend raus, verstanden? Hör mir zu.
Dinle beni. Herkes buradan canlı çıkacak.
komm hier lebend raus.
zıplaman mı gerekiyor, buradan canlı çık.
Nur wenige finden hier lebend raus.
Sadece şanslı olanlar buradan canlı çıkar.
Aber wenn Sie hier lebend rauskommen wollen, müssen Sie auspacken.
Eğer burdan canlı çıkmak istiyorsan… aklanman gerekecek.
Die Tiere werden hier lebend präsentiert.
Hayvanları buraya canlı getirilir.
Seid nur dankbar, dass Ihr hier lebend gehen könnt.
Buradan sağ olarak gittiğin için teşekkürlerimi sunmaya geldim.
Hier lebend wegzukommen.
Bundan canlı kurtulabilirsiniz.
Zehn Prozent, und ihr spaziert hier lebend raus.
Yüzde on ve buradan sağ olarak çıkarsın.
Ich denke, dass meine Chancen, hier lebend rauszukommen, gering sind.
İsteyebilirsin. Buradan canlı olarak çıkma ihtimalimin çok az olduğunu biliyorum.
Dann bringen wir Sie hier lebend raus.
O zaman seni buradan canlı olarak çıkaralım.
Glauben Sie wirklich, Sie kommen hier lebend raus?
Buradan canlı çıkabileceğini mi sandın?
Wir alle gehen hier lebend raus.
Hepimiz buradan canlı olarak çıkacağız.
Sie sollten sich mehr Sorgen machen, wie wir hier lebend rauskommen.
Buradan hayatta çıkma konusunda endişelensen daha iyi edersin.
Du glaubst, wir kommen hier lebend raus?
Sence buradan canlı çıkabilecek miyiz?
Und die einzige Chance, meine Kinder hier lebend rauszubringen… ist, dass Pablo sich stellt.
Ve çocuklarımın bu işin sonunda canlı kalmalarını sağlamak için tek şansımız… Pablonun teslim olması.
Wenn wir hier lebend rauskommen und zu unserem Ziel kommen, lass ich dich gehen.
Buradan sağ salim çıkıp, gideceğimiz yere varırsak, seni bırakacağım.
Herr General, ich versuche nur, diese Männer hier lebend rauszuholen.
General. Bu adamları sağ salim buradan çıkarmaya çalışıyorum.
Wenn du hier lebend rauskommen willst, wirst du die Waffe fallen
Buradan canlı olarak çıkmak istiyorsanız silahlarınızı bırakın
Sonuçlar: 104, Zaman: 0.0392

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce