ich denken sollich glauben sollich davon halten soll
düşüneceğimi bilmiyorum
düşünmem gerektiğini
düşüneceğini
denkstsoll
Ich denken soll
Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
Colloquial
Ecclesiastic
Ecclesiastic
Programming
Computer
Ich habe Verschiedenes gehört und wusste nicht, was ich denken soll.
Bazı şeyler duydum ve ne düşüneceğimi bilemedim.
Ich weiß nicht, was ich denken soll.
Aslında şu an ne düşüneceğimi bilemiyorum.
Ich weiß nicht, was ich denken soll.
Bilmiyorum ki. Ne düşüneceğimi bilmiyordum.
Sagen Sie mir, was ich denken soll.
Bana ne düşünmem gerektiğini söyle.
Ich weiß nicht, was ich denken soll.
Ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum.
Sag mir nicht, was ich denken soll!
Bana ne düşüneceğimi söyleme!
Nach all dem weiß ich nicht mehr, was ich denken soll.
Tüm bu olanlardan sonra… açıkçası artık ne düşüneceğimi ben de bilemiyorum.
was wirklich ist was ich denken soll.
Ne düşünmem gerektiğini de.
Ich weiß nicht, Vater, was ich denken soll.
Neye inanacağımı pek bilmiyorum. Ben söyleyeyim öyleyse.
Ich werde nicht zulassen, dass mir Leute sagen was ich denken soll, die ganze Zeit,
Birilerinin bana sürekli ne düşünmem gerektiğini söylemesine izin vermeyeceğim.
Und dass mir die ganze Zeit gesagt wird, was ich tun und was ich denken soll, von Leuten, denen ich intellektuell weit voraus bin?
Ve her günümün, milyon kere zeki olduğum bu insanlar tarafından, ne yapmam ve ne düşünmem gerektiğinin söylenmesiyle geçtiğini ama bunu ifade etmenin, nazik kaçmamasından dolayı,
Ich wusste nicht, was ich denken sollte.
Ne düşüneceğimi bilmiyordum. Bilmiyorum ki.
Ich wusste nicht, was ich denken sollte.
Bilmiyorum ki. Ne düşüneceğimi bilmiyordum.
Ja, aber ich wusste nicht, was ich denken sollte.
Kesinlikle, ama ben ne düşüneceğimi bilmiyordum.
Daran hätte ich denken sollen.
Bunu önceden düşünmeliydim.
Da ist eine mysteriöse Fremde das letzte, woran ich denken sollte.
Bu tarz bir golü kimden görmüşüzdur en son bir düşünmek lazım.
Sagen, was ich denke, nicht was ich denken sollte.
Düşündüğümü söylerim, düşünmem gerekeni değil.
Ich wusste nicht, was ich denken sollte.
Dogrusu ne bekledigimi bilmiyorum.
Das ist genau das, was Sie von mir denken sollten.
Deutsch
English
Български
Český
Dansk
Ελληνικά
Español
Français
Hrvatski
Italiano
Nederlands
Polski
Русский
Svenska
عربى
বাংলা
Suomi
עִברִית
हिंदी
Magyar
Bahasa indonesia
日本語
Қазақ
한국어
മലയാളം
मराठी
Bahasa malay
Norsk
Português
Română
Slovenský
Slovenski
Српски
தமிழ்
తెలుగు
ไทย
Tagalog
Українська
اردو
Tiếng việt
中文