IST ZWAR - Turkce'ya çeviri

olsa da
ist
ist auch
zu sein ist auch
olabilir
kann
vielleicht
sein
möglicherweise
möglich
eventuell
olmasına rağmen
obwohl
ist
trotz
zwar
auch wenn
trotz der tatsache , dass es
wurde
haben
aslında
eigentlich
tatsächlich
wirklich
sogar
in wirklichkeit
gar
ursprünglich
genau
ehrlich
übrigens
de
auch
und
ist
sprich
ebenfalls
doch
genauso
vielleicht
ebenso
schon

Ist zwar Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
WhatsApp ist zwar nützlich, enthält jedoch nicht alle Funktionen, die Sie benötigen.
WhatsApp kullanışlı olsa da, ihtiyacınız olan tüm özellikleri içermiyor.
Snapchat ist zwar ein großartiges Tool, aber es ist nicht für jedes Unternehmen ideal.
Snapchat harika bir araç olmasına rağmen, her iş için ideal değildir.
Ist zwar ein bisschen gewöhnungsbedürftig, doch dieses kostenlose Programm erfüllt viele meiner Wünsche.
Biraz kısıtlamalı olsa da uygulamanın bu ücretsiz sürümü pek çok ihtiyacınızı karşılamakta yeterli olacaktır.
Achtung: Knoblauch ist zwar für Menschen gesund, doch für Katzen und Hunde ist es giftig.
Dikkat: Sarımsak insanlar için güvenli olmasına rağmen, kediler ve köpekler için zehirlidir.
Der Ghul ist zwar ein hässliches, jedoch nicht sonderlich gefährliches Geschöpf.
Gulyabani çirkin olsa da çok tehlikeli bir yaratık değildir.
Das ist zwar Mist, weil er es bestimmt auch anderen antut.
Bu da çok kötü, muhtemelen başkalarına aynı bokları yapmaya devam ediyor.
Stabilität ist zwar einer der Vorteile der Blockchain, aber sie ist nicht immer gut.
Değişmezlik blok zincirinin avantajlarından biri olmasına rağmen, her zaman iyi değildir.
Die Blutzentrale ist zwar dran, aber die sind nicht sehr optimistisch.
Organ Nakli Programı da uğraşıyor ama… pek iyimser değiller.
Eine solche Konstruktion ist zwar zulässig, jedoch weniger zuverlässig als in anderen Fällen.
Böyle bir tasarım, izin verilebilir olmasına rağmen, diğer durumlardan daha az güvenilirdir.
Er ist zwar dein Mann, aber.
Onun kocan olduğunu biliyorum, ama--.
Prof. Kinkel ist zwar eine informelle Autorität, aber für alle Diskussionsbeiträge sehr aufgeschlossen.
Prof. Kinkel gayrı otorite olmasına rağmen, ancak tüm tartışmalara çok açık.
Pete ist zwar Privatarzt, aber er ist wirklich cool.
Özel doktorluk yaptığını falan biliyorum ama… Pete aslında iyi biri.
Die Größe der Struktur ist zwar gering, aber die Bautechnologie wird strikt eingehalten.
Yapının büyüklüğü küçük olmasına rağmen, ancak inşaat teknolojisi kesinlikle korunur.
Dein Papi ist zwar knackig, aber ich habe andere Pläne.
Baban da seksi falan ama benim başka planlarım var.
Sir John Soane Museum(Das ist zwar das ganze Jahr geöffnet).
Sir John Soanenın Müzesi( bu yıl boyunca açık olmasına rağmen).
Haben Sie- Es ist zwar nicht dasselbe.
Aynı şey olmadığını biliyorum ama… Anlamaya çalıştığınız için minnettarım.
WordPress ist zwar eine beeindruckende Plattform für die Erstellung von Websites, aber nicht für jeden.
WordPress, internet sitesi yaratmak için etkileyici bir platform olmasına rağmen, bu herkes için değildir.
Heimdall, ist zwar'ne Weile her, aber ich brauch'nen Notausgang!
Heimdall, uzun zaman olduğunu biliyorum ama, acil bir çıkış çok iyi olur şu an!
Aber die Vorstellung von Essen als Medizin ist zwar attraktiv, aber leicht überverkauft In den Schlagzeilen.
Ancak gıda olarak ilaç fikri, çekici olmasına rağmen kolayca satılabilir. manşetlerde.
Er ist zwar süß, aber es macht keinen Spaß mehr.
Tatlı biri olduğunu biliyorum ama artık eğlenceli gelmiyor.
Sonuçlar: 82, Zaman: 0.079

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce