KLEINES SCHWARZES - Turkce'ya çeviri

küçük siyah
kleine schwarze
winzige schwarze
little black
küçük kara
kleine schwarze

Kleines schwarzes Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wie ein kleines schwarzes Loch. Es fing in der Mitte meines Gesichtsfeldes an.
Görüşümün ortasında ufak, kara bir leke olarak başladı.
Ein kleines schwarzes Gruftimädchen?
Küçük siyahi barbar kız?
Ich habe ein kleines schwarzes Buch, in das ich meine Ideen eintrage.
Küçük beyaz defteri, aklıma gelen fikirleri dolduruyorum.
Probieren Sie den klassischen Stil"kleines schwarzes Kleid".
Klasik“ siyah mini elbise” görünümünü deneyin.
Kleines schwarzes Kleid.
Mini siyah elbise.
Ungefähr so groß, kleines schwarzes Ding.
Büyüklüğü bu kadar, ufak, siyah şey.
Ich machte die Augen auf und sah dein kleines schwarzes Gesicht im Gebet.
Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey… senin dua eden ufak siyah suratındı.
Ein kleines Schwarzes, eine Flasche alter Whiskey… und ein geiler irischer Wachmann.
Küçük bir siyah elbise, süslü bir şişe viski… bir de azmış bir İrlandalı güvenlikçi.
Vom übrigen Universum trennen und ein kleines Schwarzes Loch.
Evrenin geri kalanından ayırıp, küçük bir kara.
Eine kleines, schwarzes Ding.
BiIgisayara soktuğumuz küçük siyah bir şey.
Vielleicht haben sie Sebastian Renners kleines, schwarzes Buch nicht gefunden.
Rennerin küçük kara kitabını bulamamış olabilirler.
Eine kleines, schwarzes Ding, das man in den Computer schiebt.
Bilgisayara soktuğumuz küçük siyah bir şey.
Ich habe ein kleines, schwarzes Buch mit meinen Gedichten drin.
İçinde şiirlerim olan küçük siyah bir defterim var.
Was, wenn es nicht nur das kleine schwarze Buch der Firma ist?
Ya sadece şirketin küçük kara kaplı kitabı değilse?
Leid, zu hören, wie in schwarzen Kirchen Bomben hochgehen und kleine schwarze Mädchen sterben.
Siyahi kiliselerin bombalandığını duymaktan ve küçük siyahi kızların öldürüldüğünü duymaktan yoruluyorum.
Dieser kleine schwarze Punkt dort ist ein 3D-Beschleunigungssensor.
Buradaki küçük siyah nokta bir 3D hızölçeri.
Die kleine schwarze Tasche?
Ufak, siyah bir çanta?
Aber kein kleiner, schwarzer Kasten.
Küçük kara kutu yok. Bir kavanoz kalem var ama.
Guten Abend, meine kleine, schwarze Dame!
İyi akşamlar küçük siyah bayan!
Das kleine, schwarze Buch, das Sebastian Renner angeblich besaß.
Görünürde küçük kara kitabın sahibi Sebastian Rennerdı.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.045

Farklı Dillerde Kleines schwarzes

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce