MASSIVES - Turkce'ya çeviri

masif
massiv
büyük
big
great
stark
grand
große
riesige
der große
ist
großartige
wichtige
ağır
schwer
stark
heftig
heavy
langsam
harte
wiegt
schwerwiegende
massive
ist

Massives Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Daniel Germani kombiniert in seinem Entwurf massives amerikanisches Nussbaumholz mit der ultrakompakten Oberfläche Dekton XGloss Spectra.
Daniel Germani, tasarımında, ultra kompakt Dekton XGloss Spectra ile masif Amerikan cevizini birleştirdi.
Massives Messing. Für 1,50$ gehört er Ihnen.
Bu katı pirinç ve 1.50$ onu alır.
Das ist massives Eis.
Sert buz bu.
Das ist massives Titan. Warum?
Katı titanyum bu.- Neden?
Warum? Das ist massives Titan?
Katı titanyum bu.- Neden?
Yahoo wird voraussichtlich ein„massives“ Datenleck bekanntgeben, bevor es zum bevorstehenden Verkauf an Verizon kommt.
Yahoonun yaklaşan Verizon satışı öncesi” devasa” veri sızıntısını kabul etmesi bekleniyor.
Hölzerne Pfannen, ein massives Glasauge und jetzt keine Türklinke!
Tahta tavalar, kocaman cam gözler ve şimdi de kapı kolu yok!
Einteilige massives Metall oder Rattan- das sind die Materialien, die ersten aussehen soll, wenn ein Bett Auswahl.
Tek parça katı metal veya rattan- bunlar bir yatak seçerken ilk görünmelidir malzemelerdir.
Ok. Kommen Sie an irgendetwas Hartes oder Massives im Raum ran?
Tamam, odada ulaşabileceğiniz sert ya da sağlam bir şey var mı?
Sir, das ist massives Silber.
Efendim, o saf gümüş.
Ist ein massives Problem der politischen Führung in Europa.
İşin en kötü tarafı ise Avrupada ciddi siyasi lider sorunu yaşanmaktadır.
In den Zimmern finden Sie große weiße Betten und Panoramafenster, massives Holzdekor und Metalldetails.
Konuk odalarında büyük beyaz yatak ve panoramik pencereler, muazzam ahşap dekor ve metal detaylar bulacaksınız.
Der Kerl trägt massives Blei.
Bu taşıdığı som kurşun.
dunkle Töne, massives Dekor und ein Minimum an zusätzlicher Beleuchtung zu verwenden.
koyu gölgeleri, masif dekoru ve minimum ışıklandırmayı kullanmanıza izin verir.
Massive innere Blutung.
Büyük bir iç kanama geçirmiş.
Aber der Mann sagte, es wäre aus massivem Holz.
Ama adam masif tahta demişti.
Massive Wunden an Kopf und Brust verursachten innere Blutungen.
Başındaki ve göğsündeki büyük yaralar iç kanamaya yol açtı.
Ich hatte massiven Blutverlust.
Çok ağır kan kaybım vardı.
Und die Kleinigkeiten wurden immer massiver.
Sonra da büyük şeyler her şey olmaya başladı.
Schusswunde im Bauch, massive innere Blutungen,
Karın yarası, masif iç kanama,
Sonuçlar: 44, Zaman: 0.0656

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce