Sarg Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Soll der Sarg offen sein?
Man wählt den Sarg online.
Sie verschließen den Sarg nicht.
Sie brachten seinen Sarg ins Haus.
Daddy, warum ist der Sarg diesmal so klein?
Baba, bu tabut neden bu kadar küçük?Der Sarg sollte in Sydney in den Flieger verfrachtet werden.
Başınız sağ olsun. Tabutun Sydneyde uçağa konulması gerekiyordu.Öffnet den Sarg.
Tabutu açın.Klingt bekannt. Das ist da, WO wir Straithans Sarg ausgruben.
Belki size tanıdık gelebilir… çünkü Straithanın tabutunu orada çıkarmıştık. Mortuarydaki Makaha mezarlığı.Wir brauchten einen Sarg.
Tabut lazımdı.Dass der Sarg ne Airbrush-Lackierung kriegt.
Tabutun, motorunun benzin deposu gibi boyanmasını istiyoruz.Die Stadtarbeiter brachten den Sarg vor einer Stunde.
İşçiler tabutu bir saat önce getirdiler.Nein, Schätzchen. Ich habe seinen Sarg getragen.
Hayır, bebek… Ben tabutunu taşıdım.Wie ihr seht, ist der Sarg importiert, wie immer.
Gördüğünüz gibi tabut ithal, her zamanki gibi.Wir müssen etwas in den Sarg legen.
Tabutun içini dolduracak bir şeyler bulmalıyız.Verschließen Sie den Sarg nicht.
Tabutu kilitlemenizi istemiyorum.Ich habe Ying Kong Shis Sarg untersucht.
İçinde palmiye izi var. Ying Kong Shinin tabutunu inceledim.Dieser Sarg ist seltsam, Gina.
Bu tabut bir tuhaf Gina.Der Sarg war zu.
Tabutun kapağı kapalıydı.Schließ den Sarg und steig aus dem Grab, Betty. Sofort.
Tabutu kapa ve mezardan çık Betty. Şimdi.Nein, Schätzchen. Ich habe seinen Sarg getragen.
Hayır, şeker. Onun tabutunu taşıdım.
