TUN WERDE - Turkce'ya çeviri

yapacağım
ich mache
ich tue
soll ich tun
soll
werde ich
jetzt
yapmayacağımı
machen
tun
bauen
haben
unternehmen
herstellen
antun
durchziehen
herstellung
schaffen
yaparım
ich mache
ich tue
ich kann
werde ich

Tun werde Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Nein, ich möchte nur sagen, dass ich als dein Freund alles in meiner Macht stehende tun werde.
Hayır, sadece arkadaşın olarak elimden geleni yapmazsam kendimi iyi hissetmem diyorum.
Ich kann nicht glauben, dass ich das tun werde.
Bunu yapmak üzere olduğuma inanamıyorum.
Das ich tun werde.
Benim yapacağım bir şeyden.
Weiß ich nicht, was ich tun werde. Wenn ihr meiner Mum was getan habt.
Ne yapacağımı ben bile bilmiyorum. Anneme zarar verdiyseniz.
Da ich es nie wieder tun werde, wirst du mich nie wieder rumquaken hören.
Bir daha asla yapmayacağıma göre sen de bir daha vakladığımı duymayacaksın.
Alles, was ich bisher getan habe und tun werde, dient diesem Zweck.
Tüm yaptıklarım ve yapacaklarım bu amaç içindir.
Zumindest musst du nicht mit ansehen, was ich tun werde.
En azından şimdi benim yapmak üzere olduğum şeyi görmeyeceksin.
Nein. Aber ich weiß, was ich gleich tun werde.
Hayır ama ne yapmak üzere olduğumu biliyorum.
Wenn es das ist, was Ihr wünscht, dann ist es das, was ich tun werde.
Eğer isteğiniz buysa ben de ona göre davranacağım.
Ich verrate dir, was ich tun werde.
Sana benim napcağımı söyleyeyim.
Und genau das ist es, was ich tun werde.
İşte benim de tam olarak yapacağım bu.
Ich denke darüber nach, was ich dagegen tun werde.
Asıl soru, dâhi dostum… bu konuda senin ne yapacağın?
Hast du Angst davor, was sie tut, oder was ich tun werde?
Onun yapacaklarından yoksa benim yapacaklarımdan mı korkuyorsun?
Mein Bestes tun werde, um Sie auch zu töten. Glauben Sie mir, wenn ich sage, dass ich.
Seni de öldürmek için. Elimden gelenin en iyisini yapacağımı söylediğimde inan bana.
Solange Barbie nicht sicher ist, weiß ich nicht, was tun werde.
Barbie güvende olana kadar ne yapacağımı bilmiyorum.
Da sind unendlich viele Dinge, die ich tun möchte und nie tun werde.
Yapmak istediğim pek çok şey var ama onları yapabileceğimi hiç sanmıyorum.
Weil ich das niemals tun werde.
Ya da bunu benim için sen yaparsın çünkü ben asla yapmayacağım.
Oh Gott, ich fasse nicht, was ich gleich tun werde.
Aman Tanrım, bunu yapmak üzere olduğuma inanamıyorum.
Es gibt Einiges was der andere Anwalt nicht getan hat, das ich tun werde.
Önceki avukatın yapmadığı ama benim yapacağım çok şey var.
Dann sagen Sie mir doch,… warum ich gewisse Dinge tun werde.
Bana sadece yapacağım şeyleri niye yapacağımı söylemeni istiyorum.
Sonuçlar: 77, Zaman: 0.0398

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce