DINGE TUN - Turkce'ya çeviri

şeyler yapmak
dinge tun
mich
eine sache zu tun
viel machen
etwas zu tun
şey var
haben
etwas
eins
zu tun
noch
dinge
sachen
viel
zeug
gibt es etwas
işler yapmak
arbeit
zu tun haben
geschäfte machen
geschäfte
es war
geschäftsessen
zu arbeiten
ein job
şeyleri yapmak
dinge tun
mich
eine sache zu tun
viel machen
etwas zu tun
şeyler yaptırıyor
dinge tun
mich
eine sache zu tun
viel machen
etwas zu tun
şey yapmak
dinge tun
mich
eine sache zu tun
viel machen
etwas zu tun

Dinge tun Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Der Teufel war das. Er lässt mich verrückte Dinge tun, wie furzen und stehlen.
Osurmak ve çalmak gibi. Bana olmayacak şeyler yaptırıyor.
Ich wollte diese Dinge tun.
Bu şeyler yapmak istiyorum.
Sie müssen zwei Dinge tun;
Onlar 2 şey yapmak gerekir;
Ich muss manchmal Dinge tun, die ich nicht tun will.“.
Bazen istemediğim şeyleri yapmak zorunda kalıyorum.“.
Die Maschine lässt Männer unnatürliche Dinge tun.
O makine insanlara tuhaf şeyler yaptırıyor.
Aber manchmal müssen gute Männer wirklich schlechte Dinge tun.
Ama bazen iyi adamlar çok kötü şeyler yapmak zorunda kalır.
Sie müssen nur zwei Dinge tun- gehen Sie auf die Website
Sadece iki şey yapmak gerekir- web sitesine gidin
Ich wollte diese Dinge tun.
O şeyleri yapmak istedim.
Diese Münzen lassen die Menschen eine Menge seltsame Dinge tun.
O sikkeler adama çok tuhaf şeyler yaptırıyor.
Für immer. Ich will der Gute sein, gute Dinge tun.
İyilik için, iyi şeyler yapmak istiyorum.
Damals wollte ich so viele Dinge tun und meine Träume verwirklichen.
O zamanlar o kadar çok şey yapmak istedim ve hayallerimi gerçekleştirmek istedim.
Jules, in einer Beziehung, muss man manchmal Dinge tun.
Jules, ilişkilerde, bazen yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalırsın.
Bestimmte Frequenzen lassen die Menschen merkwürdige Dinge tun.
Bazı frekanslar insanlara garip şeyler yaptırıyor.
Hin und wieder müssen Ärzte unangenehme Dinge tun, um zu helfen.
Bazen doktorlar insanlara yardım için acı veren… şeyler yapmak zorunda.
Jules, in Beziehungen, muss man manchmal Dinge tun, die man nicht will.
Jules, ilişkilerde, bazen yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalırsın.
Ich will vorher noch mehr Dinge tun.
Sadece önce daha fazla şey yapmak istiyorum.
Sie lässt gute Menschen schlimme Dinge tun.
İyi insanlara korkunç şeyler yaptırıyor.
Du musst Dinge tun, um die ich mich sorge.
Senin görevin benim için endişelenmek değil… beni endişelendirecek şeyler yapmak.
Im Leben muss man oft Dinge tun, die man nicht will.
Hayatta, sık sık istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalırız.
Musste ich einige Dinge tun, auf die ich nicht stolz bin. Um zu überleben.
Hayatta kalmak için gurur duymadığım pek çok şey yapmak zorunda kaldım.
Sonuçlar: 270, Zaman: 0.0338

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce