URSACHEN - Turkce'ya çeviri

• sebep
• nedenleri
• sebepleri
• nedenler
• nedenlerini
• nedeni
• sebepler
• sebebi

Ursachen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Direkte Ursachen- in direktem Zusammenhang mit Ohrenproblemen(Krankheit);
Doğrudan sebepler- doğrudan kulaklarla ilgili problemler( hastalık);

Die Ursachen und Gründe sind für jeden Menschen unterschiedlich.
Sebep ve sebepler her insan için farklıdır.

Der Tod eines Menschen kann unterschiedliche Ursachen haben.
İnsanların ölüm sebebi çeşitli olabilir.

Andere Ursachen 18.
Diğer nedenler 18.

Viele Ursachen sind inzwischen bekannt.
Bunların birçok nedeni zaten bilinmektedir.

Versuchen Sie, die Ursachen Ihrer Angst herauszufinden.
Onun korkularının nedenlerini bulmaya çalışın.

Die Ursachen der Armut sind etwas komplexer.
Fakirliğin nedenleri bundan biraz daha karmaşık.

Haupttypen von vaginalen Infektionen und deren Ursachen.
Vajinal enfeksiyonların çeşitleri ve ana sebepleri.

Es gibt viele mögliche Ursachen für POF, sagt Audlin.
POF için birçok olası sebep var, diyor Audlin.

Ursachen und Faktoren, die Ihr Risiko erhöhen.
Riskinizi Artıran Sebepler ve Faktörler.

Neue starke Beweise für neurologische Ursachen von Schizophrenie.
Şizofreninin nörolojik sebebi için yeni güçlü kanıt.

Andere Ursachen 5%(zB: endometriale Ossifikation).
Diğer nedenler% 5( Örn: Endometrial osssifikasyon).

Dermatitis kann viele Ursachen haben und tritt in vielen Formen.
Dermatitin birçok nedeni olabilir ve birçok şekilde ortaya çıkabilir.

Ursachen verstehen.
Nedenlerini anlamak.

Warum? Er hat wohl mögliche Ursachen ausgeschlossen.
Sanırım muhtemel nedenleri çıkarmaya çalışıyordu.

Typen und Ursachen.
türleri ve sebepleri.

Ursachen und Folgen bedingen sich in ständig wechselnder Verknüpfung.
Sebep ve sonuç, durmadan değişen bağlantılarla birbirini etkilerler.

Welche Ursachen hat eine gelbe Zunge?
Sarı dilin sebebi nedir?

Es kann andere Ursachen geben und muss zuerst ausgewertet werden.
Başka sebepler olabilir ve önce değerlendirilmesi gerekir.

Ursachen des Zustands(primär oder sekundär).
Koşulun nedeni( birincil veya ikincil).