VORGEHEN - Turkce'ya çeviri

• hareket
• yaklaşım
• yapmak
• davranmalıyız
• eylemlerini
• yaklaşımı
• davranmak
• harekete
• davranmalıyım
• davranmalı
• hareketi
• yapmalıyız
• eylemleri
• eylem

Vorgehen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ja, aber wir müssen klug vorgehen.
Biliyorum ama akıllıca davranmalıyız.

Hört zu, ab hier will ich genau nach dem Buch vorgehen.
Dinleyin, bundan böyle her şeyi kitabına göre yapmak istiyorum.

Das syrische Außenministerium bezeichnete das Vorgehen der Koalition als Völkermord.
Suriye Dışişleri Bakanlığı koalisyonun eylemlerini soykırım olarak nitelendirmişti.

Wenn Sie gegen uns vorgehen, werden wir zurückschlagen.
Bize karşı harekete geçerlerse karşı koyacağız.

Man muß methodisch vorgehen.
Metodik davranmak gerekiyor.

Das Vorgehen der EU-Kommission ist sinnvoll, erklärt Andrea Bonanni, Brüssel-Korrespondent von La Repubblica.
Avrupa Komisyonunun yaklaşımı mantıklı, diyor La Repubblicanın Brüksel muhabiri Andrea Bonanni.

Roboter übernehmen das Vorgehen von Signal-Anbieter einen Schritt weiter.
Robotlar yaklaşım alınan sinyal sağlayıcıları bir adım daha ileri götürün.

Wenn Sie schneller vorgehen möchten.
Eğer daha hızlı yapmak istiyorsanız.

So erhält man eine Nachricht mit“Sehr geehrter Kunde” oder“Lieber Freund” beginnt, mit Vorsicht vorgehen.
Böylece, mektubu“ Sayın Müşteri” veya“ Sevgili Dostum,” dikkatli hareket ile başlar.

Dabei müsse man sehr behutsam und umsichtig vorgehen, um nichts zu zerstören.
Yok olmamak için çok dikkatli ve dikkatli davranmalıyız.

Das Vorgehen der EU gegen Irland mag prinzipiell falsch sein.
ABnin İrlandaya yaklaşımı ilkesel olarak yanlış olabilir elbette.

Die menschlichen Strafverfolgungs- behörden werden unverzüglich gegen die Verantwortlichen dieser Gräueltat vorgehen.
İnsanların kanun güçleri bu vahşetin sorumlularını yakalamak için hızla harekete geçecektir.

Aber sie müssen diplomatisch vorgehen.
Ama diplomatik davranmak zorundalar.

Wie sollte ich bei der Suche vorgehen?
Çözüm ararken nasıl davranmalıyım?

Dieses Vorgehen nennt man aktive Überwachung
Bu yaklaşım aktif sürveyans

Interessantes Vorgehen des Vermieters!
Ev sahibinden ilginç hareket!

Und der demokratische Senator Chuck Schumer sagte:"Gegenüber Nordkorea müssen wir hart und mit Bedacht vorgehen.
Demokrat Parti Senatöre Chuck Schumer,'' Kuzey Koreye sert ve temkinli davranmalıyız.

Drüben muß etwas vorgehen.
Bunun ötesinde bir şeyler yapmak lazım.

Selbst das Bundeskriminalamt habe dieses Vorgehen schon 1997 als„Brandstiftereffekt“ bezeichnet.
Federal Kriminal Dairesi bile bu yaklaşımı daha 1997 yılında„ kundak etkisi“ olarak tanımlamıştı.

Sobald er gewählt ist wird Anastasius gegen dich vorgehen.
Seçilir seçilmez, Anastasius sana karşı harekete geçecektir.